Andrey Platonov Sözleri

Andrey Platonov (1899-1951), Sovyet yazar, şair ve oyun yazarıdır. Toplum, birey ve ideoloji üzerine derin sorgulamalarıyla tanınır. Mühendislik eğitimi almasına rağmen edebiyata yönelmiş, eserlerinde sosyalizmle ilgili eleştirel bir yaklaşım sergilemiştir. En önemli eserleri arasında “Çevengur”, “Mutlu Moskova” ve “Can” bulunur. Platonov’un yapıtları, dilin felsefi gücünü ortaya koyar. Stalin dönemi sansürü nedeniyle eserleri yaşarken yeterince değer görmemiş, ancak ölümünden sonra dünya edebiyatında hak ettiği yeri almıştır.

Andrey Platonov Sözleri Özlü

Andrey Platonov Sözleri Özlü

-> Anasız babasız kızın gelecek yaşamıyla ilgili öyküsü: Şimdi bize akıl veriyorlar, akıl ise kafadadır, dışında bir şey yoktur. İnsan doğru ve çalışkan olmalı, ben gelecek yaşamı yaşamak istiyorum, bisküvi olsun, reçel, şeker olsun ve her zaman kırlarda, ağaçların altında gezilebilsin. Yoksa ben yaşamam, öyle olmazsa canım çekmez. Canım basbayağı mutlu yaşamak istiyor. Eklenecek bir şey yok.

-> Gülümsüyordu; kısa, alaycı bir oyun için yaratılmışa benzer bu dünyada her şey tuhafına gitmekteydi.

-> İnsan, hayatta en zor mücadeleyi kendisiyle yapar.

-> Doğa haşin ve acımasızdır; ama insan sabırla doğayı yola getirebilir.

-> Her insan, bir başkasının hayatına dokunarak kendi anlamını bulur.

-> Bisküvi olsun, reçel, şeker olsun ve her zaman kırlarda, ağaçların altında gezilebilsin.

-> Yoldaşlar, hayatın önümüze koyduğu dik başlı bir dünya ile hayat arasındaki imkânsız ilişkiye destek olma görevini paylaştığımız kişilerdir.

-> Benim içimdeki komünizm neden ileri atılıyor sanırsınız? Çünkü Rosa ile aramda derin bir mevzu var, yüzde yüz ölü olsa bile!

-> Ben hep bir şehirde yaşar, bir başka şehri severim.

-> Doğa haşin ve acımasızdır; emek doğaya basınç uyguladığında doğanın da emeğe, hatta daha bile fazla basınç uyguladığını erkenden kavrar insan.

-> Sabahın ışığı ve ısısı dünya üzerinde yoğunlaşmış, yavaş yavaş insanın gücüne dönüyordu.

-> Hayat, insanın hayal ettiklerinden değil, dayanmak zorunda olduğu gerçeklerden oluşur.

-> Ruhun özlediği o tesadüfi şey geri dönmüştü. Amansız doğa insanlara ve devrim cesaretine dönüşmüştü.

-> Eğer ki yoldaş, şair olmak istiyorsanız, kendiniz olun, fazlasına gerek yok.

-> Ölüleri yaşayanlar gömmeli, fakat burada yaşayan hiç kimse yok;hayatta olanlar uykuda geçiriyorlar ömürlerini. Sen onlar için mutluluk yaratamazsın, kendi kederlerinin bile farkında değiller, üzülemiyorlar bile artık, çünkü çoktan tükenmişler.

-> İnsan doğru ve çalışkan olmalı, ben gelecek yaşamı yaşamak istiyorum, bisküvi olsun, reçel, şeker olsun ve her zaman kırlarda, ağaçların altında gezilebilsin.

-> Devrim, insanların en iyi kaderidir; daha iyisini düşünmek imkânsızdır.

-> Ve işte bazen, hastayken, mutsuzken, aşıkken, fecibir kabus gördüğümüzde, genel olarak normdan uzaklaştığımız durumlarda iki kişi olduğumuzu açık seçik duyarız: Yani ben tek kişiyimdir ama içimde biri daha vardır. Bu gizemli o sık sık mırıldanır, bazen ağlar, içinden çıkıp uzak bir yere gitmek ister, canı sıkılır, korkar. Görürüz ki iki kişiyiz ve birbirimizden bıkmışız. Bilincimiz çift değil tek olduğunda bir hafiflik, özgürlük duyarız, manasız bir hayvan cennetine düşmüşüz gibi.

-> Sana duyduğum özlem bizi birbirimizden ayıran günlerle birlikte büyüyor.

-> Keşke sen de bir görseydin çölün hiçliğini. Gözlerimle görmemiş olsaydım, çölün ne demek olduğunu anlayamazdım. Kitaplarda anlatıldığı gibi değil.

-> Bütün dünyanın yükü altında ezilen bir insan, yine de umudunu kaybetmemelidir.

-> Hayat, bazen sadece bir kelimeyle bile değişebilir.

-> Çaresizlik, elem ve yokluk insanın en küçük rahnesine kadar sızabilir ve ancak son nefes süpürür onları oradan dışarı.

-> İnsan henüz pek ev yapımı, pek zayıf donanımlı bir varlıktı -bulanık bir ceninden, çok daha gerçek bir şeyin tasarımından fazlası sayılmazdı ve bu ceninden, hayallerimize gömülü o uçan, üstün suretin çıkması için kim bilir daha ne kadar çok çalışmak gerekecekti…

-> Hayal ettiğimiz dünya, gerçeklerden daha güçlüdür.

-> Doğa, emeğe karşı koyar; insan ancak onu sabır ve inatla yenebilir.

-> İnsanların en iyi kaderi devrimdir; daha iyisini düşünmek imkânsızdır.

-> Ruhun özlediği şeyler, bazen sadece tesadüflerle geri döner.

-> Karnı aç diye halk, kitap da mı okumayacaktı?

-> İnsan doğru ve çalışkan olmalı; gelecek superguzelsozler.com yaşamda güzellikler, mutluluk ve huzur aramalı.

-> Birimizin sakatlanması hepimizin sakatlanmasıdır.

-> Eğer insan bir düşe sahipse, o düş asla boşa değildir.

-> Hayır, sevmeyeceğim onu, elimden de gelmez! diye karar verdi Sambikin ebediyen. Üstelik bir şekilde bedenini bozmak gerekecek ki acırım, hele gece gündüz nasıl harikulade bir insan olduğumun yalanını söylemek … İstemem, zor iş!

-> Sabahın ışığı, insanın içine işleyen bir güçle dünyayı yeniden canlandırır.

-> Yıldızlar altındaki çöl inanılmaz bir izlenim bıraktı bende. Daha önce anlamadığım şeyleri anladım sanki.

-> Tüm dünyanın maddesine karşı yalnız başlarına çalışan insanlara yönelik bir merhamet duyuverdi Puhov hayat bürümüş ruhunda.

-> İnsan her şeye sahip olabilir ama yine de kendi yalnızlığını aşamaz.

-> İnsan kalbi, hayatta en çok kendi sevincini ve kederini taşır.

-> Keşke çölün hiçliğini sen de görseydin; anlamı, kitaplarda yazıldığından çok farklıdır.

-> Nedense savaşta ve devrimde insanlar hep düş görür. Barış zamanında olmaz öyle şey; herkes kütük gibi uyur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir