Dino Buzzati Sözleri

Dino Buzzati Traverso (1906-1972), İtalyan yazar, gazeteci ve ressamdır. Edebiyat dünyasında özellikle “Tatar Çölü” (Il deserto dei Tartari) adlı romanıyla tanınır. Kafkaesk anlatımı, varoluşçu temaları ve gerçeküstü ögelerle süslediği eserleriyle 20. yüzyılın önemli yazarlarından biri kabul edilir.

Dino Buzzati Sözleri Özlü

16 Ekim 1906’da İtalya’nın Belluno kentinde doğdu. Hukuk eğitimi aldıktan sonra gazeteci olarak çalışmaya başladı ve uzun yıllar Corriere della Sera gazetesinde muhabirlik ve editörlük yaptı.

İkinci Dünya Savaşı sırasında deniz kuvvetlerinde muhabir olarak görev aldı. 1972 yılında pankreas kanseri nedeniyle Milano’da hayatını kaybetti.

Eserlerinde yalnızlık, bekleyiş, insanın kaderiyle mücadelesi ve umutsuzluk gibi temalar ön plandadır. En ünlü eseri “Tatar Çölü” (1940), bir subayın hayatı boyunca bir savaş beklentisi içinde çöl sınırında görev yapmasını ve bu bekleyişin boşunalığını anlatan varoluşçu bir romandır. Gerçeküstü ve büyülü gerçekçilik ögeleri taşıyan öyküleriyle de dikkat çeker. “Bir Aşk” (Un Amore, 1963) romanında ise modern şehir hayatındaki tutkulu ve umutsuz bir aşkı ele alır.

Dino Buzzati Sözleri Özlü

-> Ama bir noktada, belki de içgüdüsel olarak, insan geri döner ve arkasında bir kapının kapanarak dönüşü olanaksız kıldığını fark eder.

-> İnsan en büyük savaşı düşmanıyla değil, kendi korkularıyla verir.

-> Geçmişin ağırlığı, geleceğin belirsizliğinden daha ezicidir.

-> Gerçek mutluluk, aramak yerine kabul etmekle başlar.

-> En karanlık anlar, en büyük değişimlerin habercisidir.

-> Bizi asıl korkutan ölüm değil, hayatın bizi nereye götüreceğini bilememektir.

-> Kaybolmak, bazen kendini bulmanın ilk adımıdır.

-> Her insan bir gün o büyük anın geleceğini düşünür ama çoğu zaman gelmez.

-> Bazen en korkutucu şey, bilinmeyendir; çünkü hayal gücümüz gerçeğin kendisinden daha acımasızdır.

-> Burada ellerimi kavuşturmuş çevreme bakınıyorum, bekliyorum; sanki iyi günler bundan sonra başlayacakmış, telaş etmeye gerek yokmuş gibi davranıyorum. İşte bu noktada uçurum duygusunu, boşa harcanmış zamanın pişmanlığını, boşluk ve gururun anlamını kavrıyorum.

-> Dünya insanlara dert sunmak konusunda pek cömerttir ama kıskançlığın açtığı yaralar en çok kanayan, en derin, kapanması en zor olan ve kesinlikle merhamet duyulması gereken türden yaralardır.

-> İnsan, kendini kandırma sanatında ustalaşmış bir varlıktır.

-> Bir dosta selam vermek üzereyizdir, ama kolumuz hareketsiz yana düşer, gülümsememiz yarıda kalır çünkü tamamen yalnız olduğumuzu görürüz.

-> Hayatın en acı yanı, en önemli anları fark edemememizdir.

-> Gerçek yalnızlık, başkalarının varlığıyla da hissedilendir.

-> Gençliğinin solmaya başlamış olmasına rağmen, inatçı bir yanılsama sonucu, yaşam bitmek bilmezmiş gibi görünüyordu gözüne.

-> Bazen bir çölün ortasında, bir kalabalığın içinde olduğumuzdan daha az yalnızızdır.

Dino Buzzati Sözleri Anlamlı

-> Bazı savaşları kazanamayacağımızı bilsek de, yine de savaşmalıyız.

-> Dışımızdaki dünya ne kadar büyük olursa olsun, içimizdeki evren daha karmaşıktır.

-> Belki de hayat, farkına varmadan kaçırdığımız fırsatlardan ibarettir.

-> Yolun sonunu görmek isteyen, yürümekten korkmamalıdır.

-> Hayat, ertelenen hayallerin mezarlığına dönüşmesin.

-> Hayat, bize sunulan bir labirenttir; bazen çıkışı buluruz, bazen kayboluruz.

-> Bekleyenler için zaman, ilerlemeyen bir nehir gibidir.

-> Bir gün her şey değişecek sanırız ama değişmeyen tek şey, değişim umudumuzdur.

-> İçimizdeki korkular, düşmanlarımızdan daha güçlüdür.

-> Şehirlerin ışıkları, yalnızlıklarımızı daha görünür kılar.

-> Gerçek aşk, bazen insanın en büyük zayıflığına dönüşebilir.

-> İnsan, bazen hiç fark etmediği bir anın, hayatının en önemli dönüm noktası olduğunu yıllar sonra anlar.

-> Aylar boyunca odaya tozdan, bir de belki güneşli havadan ince ışık huzmelerinden başka hiçbir şey girmeyecekti. İşte, çocukluğunun küçük dünyası böylece karanlığa gömülüyordu.

-> Aşk? İnsanın üzerine çöken ve direnmenin mümkün olmadığı bir lanet.

-> Öyle ki sonunda hepsi öldü ve dövüşecek tek bir düşmanımız kalmadı.

-> İnsan bazen, bir şeylerin değişeceğini düşünerek bekler, ama sonunda her şey aynı kalır.

-> Hayat, bir sonsuz bekleyişin içinde, anlık farkındalıklarla parlayan bir yolculuktur.

-> Bazen en zor olan, hiçbir şey yapmamaktır.

-> Zafer kazanmak isteyen, sabrın ne demek olduğunu bilmeli.

-> Bazen en büyük keşif, yanlış yola saparak yapılır.

-> Bazı savaşlar, daha başlamadan kaybedilir; çünkü savaşçılar sabrı bilmez.

-> Gerçek cesaret, karanlığın içinde yürümeye devam etmektir.

-> Eskiden yaşamını besleyen her şey uzaklaşmıştı, kendi yerinin rahatlıkla işgal edildiği yabancı bir dünyaydı o artık.

Dino Buzzati Kitap Alıntı Sözleri

-> Zafer, zafer! diye bağırdık. Ama neye yaradı ki?

-> Ömrümüzü, bir şeylerin olmasını bekleyerek tüketiyoruz.

-> İnsan, umut dolu, kendi yolunda gider durur; günler uzun ve sakindir, güneş yukarıda gökyüzünde parlamakta ve akşam bastığında üzülerek yok olmaya yüz tutmaktadır.

-> Her bekleyiş, bir umudun içinde yavaşça ölmesidir.

-> Çalışmayla geçen hareketli ve huzurlu bir yaşam büyük bir doyum sağlar, ne var ki derin uçurumun çekiciliği daha heyecan vericidir.

-> Beklemek, bazen en büyük yanılgıdır.

-> Yitirdiğin savaşların madalyalarıyla süslüsün; yarınki savaşta talih senden yana olacaktı ama tam o gün ölüverdin.

-> Hayat bize defalarca aynı dersi verir, ama biz hep başka bir sonuç bekleriz.

-> Şimdiye değin öyle çok yanılmıştı ki, artık bıkmıştı.

-> Bir gün her şey değişecek sanırız, ama çoğu zaman hiçbir şey değişmez.

-> Mutluluk, bazen yalnızca beklemekten vazgeçmektir.

-> Bazı kapılar ardında büyük fırsatlar değil, yalnızca boşluk saklar.

-> Hayatın en büyük aldatmacası, zamanı bol superguzelsozler.com sanmamızdır.

-> İnsan, bazen en büyük pişmanlığını hiç yapmadığı şeyler için duyar.

-> Büyük kararlar aniden verilmez, içimizde yavaş yavaş filizlenir.

-> Haz, acının sona ermesinden başka nedir ki? Duyulan haz da, kendinden önce gelen acıyla orantılı değil midir?

-> İnsanın, tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur.

-> Zaman elini sizden daha çabuk tuttu, sizinse artık her şeye yeniden başlama hakkınız yok.

-> Güneş, eskisi gibi, hemen batma endişesiyle çarçabuk kaçıp gitmiyor, birikmiş karı yutarak göğün ortasında daha uzun süre asılı kalıyordu.

-> İnsan en çok, beklerken yaşlanır.

-> Zaman geçtikçe umut da aşınır, tıpkı kayalara vuran dalgalar gibi.

-> İçinde acı bir izlenim, adeta eski sevginin azalmış olduğuna, ikisi arasında zaman ve uzaklığın yavaş yavaş ayırıcı bir ağ ördüğüne ilişkin bir duygu vardı.

-> Beklemek… Asıl yıpratan budur. Gelmeyecek olanı beklemek.

-> Kaybolmaktan korkma, çünkü bazen en güzel yollar yanlış yoldan çıkar.

-> En güzel yıllarının, ilk gençliğinin belki de artık tükendiğini de fark etmekteydi.

-> Sonra, karanlıkta, hiç kimsenin kendisini göremeyeceğini bilmesine rağmen, gülümser.

-> Cümleni bitiremeden gittin; belki de gayet sıradan aptalca bir şey, belki saçma bir umuttu dile getireceğin, belki de hiçbir şey değildi.

Dino Buzzati En Çok Beğenilen Sözleri

-> Zaman sessizce, fark ettirmeden geçer ve bir gün, farkına bile varmadan, her şeyin çok geç olduğunu anlarız.

-> Kendi içindeki çölü keşfetmeden, dış dünyadaki ufukları göremezsin.

-> İnsanın kaderi, çoğu zaman kendi farkında olmadan şekillenir.

-> Hayatın bize sunduğu mucizeler, çoğu zaman onları fark edemeyeceğimiz kadar küçük olur.

-> İnsan bazen en çok sevdiği şeyin, onu en fazla acıtan şey olduğunu anlar.

-> İnsan, kaybettiğinde değil, artık umut etmediğinde gerçekten yenilir.

-> Şimdi umut vaktiydi ve kendi kendine belki asla gerçekleşmeyecek olan ama insana yaşama cesareti veren.

-> Yoksa utanıyor muydu? Acaba birileri onu görür ve düşüncelerini okur diye mi telaşlanıyordu?

-> Ya, aslında yanılıyorsa? Ya gayet sıradan bir yazgıya sahip sıradan biri olarak yaratılmışsa?

-> Bir şeyin değeri, onu beklerken harcadığımız zamandır.

-> Büyük fırtınalar, insanın ruhundaki sessizlikten daha korkutucu değildir.

-> İşte Resera ancak o anda, ilk kez gerçeği fark etti: Bir eve aşık olmuştu.

-> Kader, cesur olanlara güler, ama sabırlı olanları ödüllendirir.

-> Anladım ki, eski yolumdan yürümeyi sürdürseydim, yepyeni ve bereketli zaferler kazanmaya devam edecektim ama bunu hiç hak etmeyen pek çok kalbin kırılmasına da yol açacaktım.

-> Büyük değişimler, çoğu zaman fark edilmeden başlar.

-> Kendi korkularının esiri olan, asla gerçekten özgür olamaz.

-> Neden mutlu olmayı başaramıyordu?.

-> Bizi yaşlandıran zaman değil, gerçekleşmeyen hayallerdir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir