Aleksandr Soljenitsin Sözleri
Aleksandr Soljenitsin, bireysel özgürlük, ahlak, insan hakları ve totaliter rejimlerin baskıcı doğası üzerine yazdı. Eserleri, yalnızca edebi anlamda değil, aynı zamanda politik ve tarihsel açıdan da büyük önem taşır. Sovyetler Birliği’nin dünya çapında eleştirilmesine ve otoriter rejimlerin sorgulanmasına önemli katkılarda bulundu.

Soljenitsin, hem Rus edebiyatının hem de dünya edebiyatının en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilir. Yaşamı ve eserleri, insanlık onurunun savunuculuğunun güçlü bir simgesidir.
Aleksandr Soljenitsin Sözleri Kısa
-> İdeoloji her suçu haklı kılar.
-> İyiler asla düşmansız olamazlar.
-> Bir çığlık bir çığ meydana getirir.
-> Hakikati saklamak, hakikati boğmaktır.
-> Korku, yalnızca zayıflığın işaretidir.
-> Özgürlük, bedel ödenmeden sürdürülemez.
-> Acı çekmek, ruhun en güçlü öğretmenidir.
-> Edebiyat, insanların ruhunda bir aynadır.
-> Acı, insanın ruhunu temizleyen bir ateştir.
-> Her tiranlık, insanların korkusundan doğar.
-> Cesaret olmadan özgürlüğün tadına varılamaz.
-> İnsan mezardan dönemez ama hatadan dönebilir.
-> İnsan mezardan dönemez ama hatadan dönebilir.
-> Kötülüğün gücü, iyilerin sessizliğinden gelir.
-> Senin sevdiğin vatanın değil, emekli maaşın!
-> Doğruya eklediğiniz her şey, doğruluğu eksiltir.
-> Doğru ve yanlış, herkesin vicdanında şekillenir.
-> Vicdan, insanın içindeki en güvenilir rehberdir.
-> Herkesin gerçeklerle yüzleşmeye cesareti yoktur.
-> Sanat, insanlık tarihinin unutulmuş hafızasıdır.
-> Ruhun huzuru, hakikatle barış yapmakla mümkündür.
-> Gerçek liderlik, başkalarını yükseltmekle ölçülür.
-> Adalet, her bireyin hakkını teslim etmekle başlar.
-> İnsan karşılığını vermediği şeyin değerini bilmez.
-> Bireysel sorumluluk olmadan toplumsal adalet olmaz.
-> Kelimeler silah kadar güçlüdür, ama daha kalıcıdır.
-> Aptallar öğretmeyi, akıllılar ise öğrenmeyi sever.
-> Sen kendine yardım etmezsen kimse sana yardım etmez.
-> Toplumun çöküşü, yalanlara olan tahammül ile başlar.
-> Hakikatin gücü, yalanın gücünden her zaman üstündür.
-> Büyük işler, küçük ama sürekli çabalarla gerçekleşir.
-> Hakikate ulaşmak, en zorlu ama en gerekli yolculuktur.
-> Dahi olan, zorbaların hoşuna gitsin diye yorum yapmaz!
-> Tarihten ders almayanlar, onu tekrar etmeye mahkûmdur.
-> Bir toplumun ruhu, sanatında ve edebiyatında gizlidir.
-> Hayatın anlamını bulmak için önce kendimizi bulmalıyız.
-> Düşünce özgürlüğü olmadan, insan ruhu yavaş yavaş ölür.
-> Bir ulusun geleceği, gençlerinin vicdanıyla şekillenir.
-> Diktatörlük, sadece kılıçla değil, kalemle de hükmeder.
-> Bir ulusun ahlakı, adalet sisteminin kalitesinde yatar.
-> Bir insanın cesareti, diğerlerinin korkusunu yenebilir.
-> İnsan, yalnızca geçmişi anlayarak geleceği inşa edebilir.
-> Yoksa güneş de duruşunu kararlara göre mi ayarlayacaktı?
-> Sanat, insanın içindeki en derin duyguları dışarı çıkarır.
-> Ne mutlu ki, insanların milliyetleri alınlarında yazmıyor.
-> Özgürlük, onu korumak için verilen mücadeleyle anlam kazanır.
-> İnsanın özgürlüğü, kendi içindeki zincirleri kırmakla başlar.
-> Yakılan fikirler, belki de yayınlananlardan çok daha fazladır.
-> Yalanla yaşamak, insanın ruhuna karşı işlenmiş en büyük suçtur.
-> Bir ulusun büyüklüğü, zenginliğinde değil, adaletinde saklıdır.
-> İnsanın en büyük gücü, vicdanının sesine sadık kalmasında yatar.
-> Aydınların sorumluluğu halkın sorumluluğundan çok daha derindir.
-> Bir ulusun değerleri, halkının neye tahammül ettiğinde gizlidir.
-> Sanat, hakikati yalanlardan ayırmak için var olan bir filtredir.
-> Haksızlık karşısında susmak, kötülüğün zaferine katkı sağlamaktır.
-> Bizi ancak bizimle birlikte aynı çanağa kaşık sallayanlar anlar!
-> Adaleti ayakta tutan şey, cesaretli insanların sessiz kalmamasıdır.
-> Özgürlüğün düşmanı, sadece zincirler değil, aynı zamanda cehalettir.
-> Zorbalık, yalnızca kaba güçle değil, aklın susturulmasıyla da işler.
-> Hakikati söylemek, her zaman cesaret ister, ama en değerli eylemdir.
-> Tarihin sessiz tanıkları olan mezar taşları, en büyük öğretmenlerimizdir.
-> Bir toplumun ahlaki seviyesini, zayıf olanlara nasıl davrandığı belirler.
-> Bir kelime tüm insanlığı aydınlatabilir, bir fikir dünyayı değiştirebilir.
-> Bir insan, kendi içinde doğruya sahip değilse, dışarıda da doğruyu bulamaz.
-> Her insanın ruhunda hem iyilik hem kötülük vardır; seçimlerimiz bizi tanımlar.
-> Canının sıkıntısını giderecek en iyi çareyi bulmuştu; hemen çalışmaya koyulmak!
-> Tarihi yalnızca kazananlar yazmaz; kaybedenlerin sessizliği de tarihin parçasıdır.
-> Derler ki, uluslar arasında ayrım yoktur; her ulustan iyisi de çıkar, kötüsü de…
-> Bir çığlık bir çığ meydana getirir. İnsan mezardan dönemez ama hatadan dönebilir.
-> İhtiras her şeyi affettirir; siz ise, bu bencilliğinizle hep kendinizi düşünüyorsunuz.
-> Bu gerçek ispatlanmıştır. bize ihanet edecek olan, yiyeceğimizi paylaştığımız kişidir.
-> Bütün yaşamımda tekrar tekrar, derinden derine korkutuldum… Artık beni hiç bir şey korkutamaz.
-> Deneyler yanlış olduklarını gösterdiğinde en çekici fikirleri bile vazgeçmeye hazır olmalısınız.
-> Her metal, metalden metale farklı, elektrik akışkanını hareket ettiren belirli bir güce sahiptir…
-> İnsanların iyi niyetinden yoksun kaldığımız zaman, bizi sevmeye devam eden kişinin değeri iki kat artar.
-> Dünyayı düzene koymaya nereden başlamalı? önce başkalarını mı ele almalı insan, yoksa kendi kendisini mi?
-> Eğer önce hayvanları sevmekten vazgeçersek, sonunda insanları sevmekten vazgeçmemiz kaçınılmaz olmayacak mı?
-> Çok eski çağlardan beri cesaretsizliğin, sonun başlangıcı olarak kabul edildiğini söylemeye gerek var mı acaba.
-> İnsanlar hayatta neye dayanarak yaşar? Buna yüksek sesle cevap vermek bile kabalıktı. Hem de yersizdi. Sevgiye.
-> Namus doğaüstü bir ahlak kuralı değil, toplumun somut çıkarlarının dayattığı bir davranış biçimi, bir iletişim yöntemidir.
-> İnsanları aptal yerine koyup onlara öbür dünyada cennete ya da cehenneme gideceklerini söylemek bence saçmalığın en büyüğü.
-> Thomas hobbes , ‘bir üçgenin açılarının toplamı 180 dereceye eşittir’ varsayımı, birinin çıkarlarına uygun gelmese kan dökülür, demişti.
-> olay kazanılan paranın değeri yoktur, insana kazanmış olmanın zevkini vermez. Eskiler boşuna dememişler. İnsan karşılığını vermediği şeyin değerini bilmez. diye…
-> Kolay kazanılan paranın değeri yoktur, insana kazanmış olmanın zevkini vermez. Eskiler boşuna dememişler. İnsan karşılığını vermediği şeyin değerini bilmez diye…
-> Keyiflenmesinin bir başka nedeni, önceki gün aldığı superguzelsozler.com pembe kulaklı süt domuzunun akşam sabah önüne konan yiyeceği isteyerek yutmasıydı. Ucuza semireceğinin belirtisiydi bu.
-> Sabah sabah iş başı yapmak yok mu ya, bundan daha berbat bir şey yoktur. Ayaz, karanlık, karınlar aç, koskoca bir günün başlangıcı. İnsanın dili ağırlaşır, canı konuşmak istemez.
-> İnsanların ellerinden her şeylerini almadığınız sürece üzerlerinde etkili olabilirsiniz . Bir insanın her şeyini çaldığınız an sizin etki alanınızdan çıkar. O artık özgür olmuştur. / Aleksandr Soljenitsin
-> Öyle değil,Ivan Denisoviç. Az dua ettiğiniz ,inanmadan ,yüreğinizde duymadan dua ettiğiniz için istekleriniz yerine getirilmiyor.İnsan durmadan dua etmeli .Sağlam bir inancınız varsa dağları yerinden oynatırsınız .
-> …knorozov gibi insanlar, sözde ”dâvâ uğruna” ağaçları kesmekte, su depolarını kirletmekte veya ihtiyaç duydukları ufacık bir parçayı elde edebilmek için pahalı âletleri tahrip etmektedirler. kısacası, sütün kaymağını yemektedir onlar…
-> …oysa graçikov, samimi, şefkatli ve cesurdur. eğer solzhenitsyn’in hikayesini bir kere daha okuyacak olursanız, graçikov’un dikkate değer, mükemmel kişiliğinde hakiki ve tipik bir komünist ve leninist varlığını farkedeceğinize inanıyorum…
-> Çinko ile bir gümüş kaplama yapmaya ve her zaman aynı sıraya devam ediyorum… ve bu çiftlerin her biri arasında nemlendirilmiş bir disk yerleştiriyorum. Bir sütun oluşturmaya devam ediyorum. Kolon, bu çift metalin yirmi kadarını içeriyorsa, parmaklarına birkaç küçük şok verebilir.