Alfred Jules Ayer Sözleri

Alfred Jules Ayer (A.J. Ayer) (1910-1989), İngiliz filozof, mantıksal pozitivizm ve dil felsefesi alanında öne çıkan bir isimdir. 20. yüzyılın en etkili analitik filozoflarından biri olarak kabul edilen Ayer, özellikle “Language, Truth, and Logic” (Dil, Doğruluk ve Mantık) adlı kitabıyla tanınır. Bu eser, mantıksal pozitivizmin temel ilkelerini savunur ve doğrulama ilkesi kavramını geniş bir okuyucu kitlesine tanıtır.

Alfred Jules Ayer Sözleri Kısa

A.J. Ayer, özellikle mantıksal pozitivizm, dil felsefesi ve etik alanlarındaki tartışmalarıyla analitik felsefeye derin bir iz bıraktı. Onun fikirleri, metafizik ve dini argümanlara yönelik eleştirilerle büyük yankı uyandırdı. Eleştirilen yönleri olmasına rağmen, Ayer’ın çalışmaları modern felsefenin biçimlenmesinde önemli bir rol oynamıştır.

Alfred Jules Ayer Kitap Alıntı Sözleri

-> Cehaleti özgürlüğü kısıtlayıcı kabul etmenin gerekçesi, insanların, seçimlerinin gerçekleştirildiğini görselerdi, yapmayacakları seçimleri yapmalarına neden olmasıdır.

-> Gerçek bilgi, deneyimle test edilebilir olan bilgidir.

-> Bilim, bilginin ilerlemesi için en güçlü araçtır.

-> Anlam, insan deneyiminin sınırları içinde yer alır.

-> Ahlaki kurallar otorite tarafından ileri sürülebilirken, bunların bu kadar ileri sürülmüş olması onları doğrulamayacaktır.

-> Bir ifadenin anlamlı olması, onun doğrulanabilir olmasına bağlıdır.

-> Mantıksal pozitivizm, bilimsel yöntemi felsefeye uygulamaktır.

-> Bir sonucun kendi saymaca ön­cüllerinden çıkarılamayışı olgusu, onun yanlış olduğunu göstermeye yetmez. Bu yüzden, bir aşkın metafizik dizgesi, yalnızca, onun ortaya çıkış yolunun eleştirilmesiyle yıkılamaz.

-> Mantık, sadece dilsel bir araçtır.

-> Felsefe, bilimle aynı doğruluk standartlarına sahip olmalıdır.

-> Hakikat, gözlem ve deneyle keşfedilir.

-> Felsefi sorunlar genellikle dilin sınırlarıyla ilgilidir.

-> Doğrulama ilkesi, bilgiye ulaşmanın en sağlam yoludur.

-> Bir düşünce, yalnızca doğrulanabilir olduğunda değerlidir.

-> Bilimsel bilgi, doğrulanabilir hipotezlerden oluşur.

-> Etik normlar, objektif hakikatlerden ziyade duygusal yargılardır.

-> Dinin, doğrulanabilirliğin sınırları dışında bir iddiada bulunduğu açıktır.

-> Din, insanın duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için oluşturulmuştur.

-> Doğrulama, anlamlılığın anahtarıdır.

-> Düşünce özgürlüğü, bilimsel ilerlemenin temelidir.

-> Metafiziksel iddialar yalnızca boş sözcüklerdir.

-> Felsefenin görevi, dilin yanlış kullanımlarını ortaya çıkarmaktır.

-> imdiye kadar hiçbir filozof,belirli önemli noktalara ilişkin olarak,herhangi bir yerde kesinlikle doğru olmaya yakın olan bir analizi önermeyi başaramadı.

-> Felsefe, insan anlayışının sınırlarını keşfetmektir.

-> Bertrand Russell, herhangi bir tanıma sahip bir aziz olarak anılmak istemezdi; ama o harika ve iyi bir adamdı.

-> Metafizik, yalnızca dilin yanlış kullanımıdır.

Alfred Jules Ayer Kitap Alıntıları

-> Bizi meşgul eden karışıklıklar,dilimiz “iş gördüğünde” değil, “boş viteste çalıştığında” (motor rölantideyken) ortaya çıkar.

-> Bilimin cevaplamayı felsefeye bıraktığı herhangi bir soru varsa, keşiflerine yol açan basit bir eleme süreci olmalıdır.

-> Düşünceye bir sınır çize­bilmemiz için, bu sınırın iki yanını da bilmemiz gerekir.

-> Duyularımız, gerçekliğe açılan tek kapıdır.

-> Doğrulama ilkesi, bilgi teorisinin temelidir.

-> Tanrı metafizik bir terimse, o zaman bir tanrının var olması bile mümkün değildir. Çünkü ‘Tanrı vardır’ demek, doğru ya da yanlış olamayacak metafizik bir ifade yapmaktır.

-> Hakikat, deneyime dayanır.

-> Ne kadar sempatik de olsa geçmişe aşırı hürmet, çoğu zaman (bugüne) ket vurabilir ve zararlıdır; fakat geleceğe özür dileyici olmayan bir saygı, bugün için ne kadar yararsız olsa da, kesinlikle hem sağduyulu hem de uygun olandır.

-> Felsefenin önermeleri olgusal değil, karakter olarak dilbilimseldir.

-> Bir varsayımın kesinlikle çürütülemeyeceğini kabul edince de, bir önermenin gerçekliğinin, onun kesin çürütülmesine bağlı olduğunu savunamayız.

-> Bir teorinin doğru olduğunun söylenebileceği bir nokta asla gelmez.

-> Birçok felsefi problem, dilin yanlış anlaşılmasından doğar.

-> Yalnızca metafizik söyleyimlerden kaçınmakla kalınmayıp, metafiziğin belirtik biçimde reddedilmesi, deneyciliğin olguculuk (positivism) diye bilinen tipinin bir özelliğidir.

-> Teizm o kadar kafa karıştırıcıdır.

-> Bir ifade doğrulanamıyorsa, onun anlamı yoktur.

-> Sağlam bir ahlakın tek olası temeli karşılıklı hoşgörü ve saygıdır. farkında olmaktır.

-> Hiçbir ahlaki sistem yalnızca otoriteye dayanamaz.

Alfred Jules Ayer En Çok Paylaşılan Sözleri

-> Birisi size olduğunuzu gösterebilirse neden yanılmanızın bir sakıncası var?

-> Doğaüstü olan, ne doğru ne de yanlıştır; yalnızca anlamsızdır.

-> Mantık, her zaman ampirik gözleme bağlıdır.

-> Bilimsel metodoloji, bilginin en güvenilir kaynağıdır.

-> Hiçbir ahlak otorite üzerine kurulamaz.

-> Bilim, evrenin işleyişini anlamanın tek geçerli yoludur.

-> Tanrıya inanmıyorum. Bana öyle geliyor ki, her türden teist, tanrı kavramlarını anlaşılır kılmakta büyük ölçüde başarısız olmuşlardır.

-> Kafirlere yapılan zulüm, Hıristiyanlığın tehlikeye attığı din savaşlarının sıklığı ve vahşeti, ilk günahın kötücül doktrininin özellikle çocuklara verdiği zarar tam olarak hesaba katılırsa, dünya Hıristiyanlık olmasaydı daha iyi olurdu.

-> Bir önerme ya analitik olmalıdır ya da deneysel olarak doğrulanabilir.

-> Etik ifadeler yalnızca bireylerin duygularını ifade eder.

-> Dinin doğruluğu değil, anlamı superguzelsozler.com sorgulanmalıdır.

-> Doğrulama, bir önerinin anlamlılığını test eder.

-> Felsefenin bir mantık bölümü olduğunu söyleyebiliriz.

-> Bilimsel açıklamalar, metafizik iddialardan üstün olmalıdır.

-> Bir kavramın netliği, onun işlevselliğiyle ilgilidir.

-> İnsanların dini deneyimler yaşaması psikolojik açıdan ilginçtir, ancak herhangi bir şekilde dini bilgi diye bir şey olduğu anlamına gelmez.

-> Anlam, yalnızca deneyimle doğrulanabilir ifadelerde bulunur.

-> Bir tanrının var olduğu iddiası saçmadır.

-> Felsefi sorular genellikle yanlış temellere dayanır.

-> Felsefe, dilin yapısını analiz etmeye odaklanmalıdır.

-> Mantıksal pozitivizm, bilimi ve felsefeyi birleştirir.

-> Dilin netliği, düşüncenin netliğidir.

Alfred Jules Ayer Sözleri Facebook

-> Felsefe, varsayımları açıklığa kavuşturma sanatıdır.

-> Hakikat, bir ifadenin ampirik olarak doğrulanabilir olmasıyla ölçülür.

-> Mantık ve matematiğin gerçekleri analitik önermeler veya totolojilerdir.

-> Metafizik, şiirsel bir dil kullanımıdır, ama felsefe değildir.

-> Anlam, deneyimle doğrulanabilen ifadelerde yatar.

-> Dilsel analiz, felsefi problemleri çözmenin anahtarıdır.

-> Bir ifadenin anlamı, doğrulama yöntemiyle belirlenir.

-> Otoriteye dayalı hiçbir ahlaki sistem oluşturulamaz. Otorite tanrısal olsa bile.

-> Dil, düşünceyi sınırlayabilir ya da özgürleştirebilir.

-> Görünüşe göre tüm hayatımı hayatı daha rasyonel hale getirmeye çalışarak geçirdim.

-> Etik, bilimsellikten uzak, kişisel bir alandır.

Alfred Jules Ayer Sözleri Uzun

-> Felsefi soruşturmanın gerçek doğası kullanımların geniş alanı üzerinde seyahate,her yönde çapraz geçişe, aynı kullanıma tekrar ve tekrar, her seferinde farklı bir cihetten,farklı bir bakış açısından,farklı bir kullanımla başvurmaya mecbur eder.

-> Rasyonel bir tartışma için temel, ortak bir doğrulama sürecidir.

-> Tümevarım sorunu, kabaca konuşursak, geçmiş deneyimlerden türetilen belirli ampirik genellemelerin gelecekte de işe yarayacağını kanıtlamanın bir yolunu bulma sorunudur.

-> Oysa Kant da aşkın metafiziğin olanaksız olduğunu bildirmiş ol­makla birlikte, o bunu başka bir temele dayandırmıştır. Çünkü o, insan anlığının, olabilir deneyim sınırları ötesine dalıp kendisinde şeylerle uğraşmaya giriştiğinde, kendini çelişkiler içinde yitirecek biçimde yapılmış olduğunu söylüyordu. Böylece aşkın metafiziğin olanaksızlığı­nı, bizim gibi bir mantık konusu olarak değil de bir olgu konusu olarak görüyordu. O bizim zihnimizin görüngüsel dünya ötesini kavrama gücünün bulunmasının anlaşılabilir bir şey olmadığını değil, yalnızca olguda bu gücün bulunmadığını savlıyordu.

-> Olguları gerçekten doğru anlayacaksak, sadece geçici bir çare olacak kadar doğru değil, kavramların zorunlu tetkikinin belli bir tavırda, en azından bir derece sistematik şekilde izlenmesi gerekir. Yine,kavramlarımızın anatomisinin planını çıkarmanın en iyi yollarından biri,onlardaki, salt çevresel olandan özsel olanı ayırt etmek için, çok çeşitli hayali koşullarda nasıl işlev göreceklerini soruşturmaktır. Analizin işi bütünüyle imgelem dışı değildir ve imgelem, makul şekilde sağlam bir analitik temel dışında kârlı bir şekilde kullanılamaz. Bununla beraber, şurası oldukça doğru kalıyor: Belli bir filozofun temayülü, diğerlerindense farklı bir yola meyledebilir, böylece yapıtına kişisel baskın bir karakter katabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir