Ahmet Mithat Efendi Sözleri
Ahmet Mithat Efendi, Batılılaşma sürecinde toplumun eksiklerini gidermek için yazmayı bir görev olarak görmüştür. Sadece edebiyatçı değil, aynı zamanda bir gazeteci ve yayıncı olarak da etkili olmuştur. Tercüman-ı Hakikat adlı gazetesiyle halkı bilgilendirme ve eğitme misyonunu sürdürmüştür.

Ahmet Mithat Efendi, Tanzimat Dönemi edebiyatını halkla buluşturan bir köprü görevi görmüştür. Roman ve hikâye türünü geniş kitlelere tanıtmış ve Türk edebiyatında Batılı tarzda eserlerin yaygınlaşmasını sağlamıştır. Onun esprili ve samimi anlatımı, edebi geleneğimizde önemli bir yer tutmaktadır.
Ahmet Mithat Efendi Sözleri Özlü
-> Alemin çarkının ekseni evliliktir ve evlenmenin alemde en büyük bir saadet olduğunu inkar edemem.
-> Zaten aşk işlerinde paraya ihtiyacı acizlik alameti olarak gördüğümden maşukalarıma paramla değil, hüner ve marifetimle kendimi beğendirmeyi şan sayardım.
-> Bir kişinin ailesini bilirsek davranış ve tavırlarını daha kolay anlayabiliriz.
-> Parlak bir elmasın üzerine ne kadar toz konsa yine elmastır.
-> Bir de zarif Çerkez süvarisine dikkat ediniz.Hayvanı eşkin yürüttüğü zaman üzerinde o kadar doğru durur ki insan yaya yürüdüğü zaman bile bu kadar doğru durarak bu derece latif bir hırama muktedir olamaz.
-> Kimseye bir ziyanı olmayan meraka hürmet etmeye herkes terbiyeten mecburdur.
-> Sonuçta kötünün sonunun kötü, iyinin sonunun iyi olması ilahi adalet kanununun gereğidir.
-> Rakım: Ben kadınlara asla yaranmak hevesinde olmadığım için beni seviyorlar. Eğer siz de bu şekilde davranırsanız daha başarılı olursunuz.
-> Bizi birbirimize birleştirse birleştirse ölüm birleştirecekti..
-> Sen beni terk etsen bile ben seni terk edemem. Ben bir kere Ölüm Allah’ın Emri dedim. Bu sözden dönmem.
-> Fakat dert ne kadar müthiş olursa devası da o kadar güç olur.
-> Beni seviyorsan seni seviyorum de. Ağzından bu sözlerin çıktığını kulağım işitsin. Bu söz bana hayat verir. Âlemde bana en tatlı söz, bu sözdür.
-> Gerçi şu konak yavrusu tabiri bugünkü günde âdeta unutulmuş bir tabir hükmüne girdi. Konak kalmadı ki yavrusu olsun.
-> Hani ya bazı adamlar vardır ki, kendi bildikleri şeyleri nasıl öğrenmiş olduklarını bilmezler.
-> İnsan kısmı bu dünyada şair olarak yaşamak için yaratılmamıştır. Filozof olarak yaşamak için yaratılmıştır.
-> Herkes bir ümide hizmet eder.
-> Talih ve nasibin bukalemun gibi böyle her yerde başka bir renk göstermesine şaşıyordu.
-> Aşkın bir de böyle “kavuşmak” içinde “ayrılık” köşesi vardır ki bunun erbabı biraz az bulunur ise de, o az bulunanlar bunun zevkini de çok çok iyi bilir.
-> İnsan herkese karşı alçakgönüllü olmaya, herkesin yüzüne gülmeye mecburdur.
-> Ömrünü odun gibi geçirmeyip de, beş on defa tatlı tatlı ağlamış ve hem de ağlayışının lezzetine doyamaya doyamaya ağlamış olanlar, Rakım’ın o durumda tattığı tadı takdir edebilirler.
-> Bir insanın, sanatının meraklısı olduktan sonra bütün emsal ve akranının önüne geçeceği şüphesizdir.
-> İnsan, sevdiği bir kızın aşkından bütün bütün vazgeçebilir mi?
-> Bir savaşta üstünlüğü sağlayan sebeplerin en başlıcalarından biriyse düşmanı kazanmış olduğu müttefiklerinden ayırmaktır.
Ahmet Mithat Efendi Sözleri Anlamlı
-> Sağlıklı olmak, hayat kavgasında başarının birinci şartıdır.
-> İçlerinde öylesi vardır ki yarım okka ibrişim boyu yerin dibine gömülseler yine kokusu dünya yüzünü karıştırır.
-> Şöhret denilen şey insanların sanatlarına göredir. Bir sınıfın meşhurları diğer sınıfın meçhulleri oluyor.
-> İnsan zaman olur, öyle yüzler görür ki sebebini, hikmetini kendisi de bilmediği halde sever.
-> İki aşığı şakalaşırken görmek ne büyük lezzet, ne saadettir.
-> Gözünün ışığının bu kadar aydın olması, ancak senin aydınlık yüzünün pırıltısından akseden bir aydınlıktır.
-> Cenabıhak hiçbir kimseyi de sebepsiz düşürmez ve sebepsiz kaldırmaz.
-> Bilirsiniz ki bir aşık için kıskançlık; aşkta şiddeti arttırmaktan başka hiçbir şeye hizmet etmez.
-> Dünyada bir adamı en fazla kuvvetli ve cüretli eden şey evvela masumiyet, ikincisi kanunca, nizamca haklı olmak nimetine nail olmaktır.
-> Her güzelin kendisine ait bir güzelliği vardır ve her güzelinde bu kendine özgü güzelliğini karşısındakine beğendirip, sevdirebileceği, tecrübe sahiplerince kabul edilmiş bir gerçektir.
-> Tevekkeli her akşam yarım litre rakı içmeksiniz gözlerime uyku girmiyor. Benim rüyalarımı teşkil edecek vukuat neden ibaret olur? Bir kızın aşkıyla suzan olarak kalbimde eser-i aşk yok ki rüyamda muaşakalarla mütelezziz olayım. Tüccar değilim ki rüyamda kendimi zengin mağazalar içinde bulayım. Her kimin işi neyse rüyası o olur. Kah rüyamda o gayretli çilingirle uğraşırım kah katil İtalyan’la boğaz boğaza gelirim. Yarım litre rakı tesiriyle dahi uyuyamayarak uykudan uyandığım ve sabaha kadar uyanık bulunduğum geceler pek çoktur.
-> Bilgisizlik koca bir ulusu tutsaklığa sürükler.
-> Zavallı Vedat demek istiyordu ki bir kadının mutlu olması için yalnız bir eş koruması, bir eş sevgisi yeterli değilmiş.
Ahmet Mithat Efendi Kitap Alıntı Sözleri
-> İnsanlardan bazılarını ilk karşılaşmada sevmek ve bazılarından hoşlanmamak insanın yapısında vardır.
-> Bana hazine lazım değil. Bence sen dünyanın bütün hazinelerinden üstünsün.
-> Bu kızların Osmanlı şiirlerinden aldıkları zevke Rakım şaşıyordu. Hele bir şiiri iyice ezberledikten sonra o kadar şairene ve hatta aşıkhane bir tavırla okuyorlardı ki dinleyenleri açıkça etkilerdi.
-> İnsanoğlu gerçek mutluluğu tatmak için yaratılmamıştır.Biri geçtikçe diğeri gelen üzüntüler içinde ezilmek için yaratılmıştır.
-> Her asrın bir hali vardır ki iyi ise sonraki asırlarda o hallere gıpta edilir, fena ise sonraki asırların o hallerden kurtulmuş olmasına şükür olunur.
-> Düşündüm taşındım, sana hediye olarak yine senden başkasını bulamadım.
-> Parayı, mutluluğun kaynağı olarak görür ve mutluluk yolunda harcamak için para kazanmayı severdi.
-> Sana edilen iyiliği unutma fakat fenalığı unut! İyiliğe karşılık iyilik et, kötülüğe karşılık kötülük etme!
-> İnsan kendi kendisini aldatabilmek için ya kendisinden ziyade ahmak olmalıdır veyahut kendi nefsinden ziyade akıl.
-> Zati ölüm bir karanlıktan ibaret değil midir anacığım? Ölümü göze aldırdıktan sonra karanlıktan neye korkmalı?
-> Aşk denilen şey hissiyat-ı fikriye ve kalbiyenin bir nokta üzerinde ya’ni ma’şuk hakkında içtima’ etmesinden ibaret olmakla beraber evvel be-evvel (her şeyden önce) hissiyat-ı mezkureyi o nokta üzerine celb ve da’vet eyleyecek bir vasıta ve vesileye ihtiyac-ı zaruri vardır.
-> Birçok ahvale göre insan adeta çocukluktan çıkamaz. Büyür, ihtiyar da olur, fakat tab’ında hala çocukluk baki kalır.
-> Margrit: Ben de öyle. Şiir insanı yakmadıktan sonra ne işe yarar?
-> Bize derlerdi vakt-i mazide Senden ednaya bak da şükreyle Şimdi aks-i kaziyedir alem Senden âlâya bak da şükreyle
Ahmet Mithat Efendi Sözleri Facebook
-> Neme lazım! Eğlenecek bin şeyim var. Kitaplarım var, yazım var, piyanom var. Ben pek rahatım.
-> İnsanoğlunun yaratılışının gereğidir; insan kendi mutluluğundan yalnız kendinin haberdar olmasıyla kanaat etmez, herkesi de haberdar etmek ister.
-> Şimdi olanca teslimiyet ve tam itikatla dua edelim, diyelim ki Cenabıhak cümlemizi nefis hastalıklarımıza mağlubiyetten muhafaza buyursun. Amin.
-> Zira ben Kağıthane’yi tam manasıyla anlatmaya mecbur olursam bir cilt yazarım.
-> Söylediğiniz sözleri öyle sert söylüyorsunuz ki kurşun gibi ciğerime işliyor.
-> Her şey asrın mizacına, istidadına göre olmak veyahut erbabının terbiye derecesine tabi bulunmak zorundadır.
-> Çocuktur. İhtimal ki bazı ümitlere düşer. Bende ise o gibi ümitlerin eseri bile yoktur.
-> Bu defa evvelkinden daha yavaş yürüyeyim superguzelsozler.com diyorduysa da elinde olmadan daha hızlı gidiyordu. Zira bir ümide doğru giden adam ne kadar ağır yürüse yine hızlı yürür.
-> Rakım: Dünyada benim sevmediğim kimse var mıdır? Ben ki herkesin hakkımda güzel düşünmesine şiddetle ihtiyaç duymaktayım. Bundan dolayı da herkesi sevmeye mecburum.
-> Eğitimin ışığıyla zihni ve gözü aydınlanmış olmazsa insanı korkutmak da kolaydır, hırslandırmak da!
-> Dünyada saadet denilen şey bir nevi hülyadan ibarettir. Hatta dünya dediğin şey bile bir rüyadır.
-> Sen bilirsin ki gönül denilen şey ikiye bölünmez. Sen bilirsin ki aşk ortak istemez.
-> Canınızın teninizde olduğu şu anı fırsat bilerek hemen tövbe edin.
-> Kimi nalına vurur kimi mıhına! Fakat o mıhın ucu da daima bir masumun ciğeri üzerinedir.