Alev Alatlı Sözleri

Alev Alatlı, Türkiye’nin Batılılaşma sürecine eleştirel bir yaklaşım sergiler ve “Aydınlanma ideolojisi”nin toplumsal yapıyı nasıl etkilediğini tartışır. Kültürel yozlaşma, ahlaki değerler ve Batı-Doğu ilişkisi eserlerinde sıkça işlediği temalardır.

Alev Alatlı Meşhur Sözleri

2014 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülmüştür. Türkiye’nin kültürel ve entelektüel birikimine yaptığı katkılardan dolayı birçok ödül kazanmıştır.

Alev Alatlı, derin bilgi birikimi ve felsefi yaklaşımlarıyla sadece bir yazar değil, aynı zamanda bir düşünce insanıdır. Toplumun temel meselelerini cesurca tartışan Alatlı, hem Türk edebiyatında hem de entelektüel dünyada önemli bir yere sahiptir.

Alev Alatlı Meşhur Sözleri

-> Her yasal hak helâl değildir.

-> Kültür, bir milletin ruhudur.

-> Gelenek, bir milletin hafızasıdır.

-> Hakikat, cesaret isteyen bir yoldur.

-> Adaletin olmadığı yerde huzur olmaz.

-> Merhamet, güçlü olmanın göstergesidir.

-> Sevgi, insanın en büyük kurtarıcısıdır.

-> Merhamet, insanlığın en büyük erdemidir.

-> Gerçek başarı, insanın kendini aşmasıdır.

-> Hakikati aramak, insan olmanın gereğidir.

-> Adalet, vicdanın eyleme dökülmüş halidir.

-> Parmağıma değil, işaret ettiği yere bakın!

-> İnsan, kendini bilmeden dünyayı anlayamaz.

-> Modern çağ, insanı tüketim kölesi yapıyor.

-> Ruhunu arayan insan, hakikatin yolcusudur.

-> İnsanlık, değerlerini kaybettikçe yozlaşır.

-> Vicdan, insanın içindeki adalet terazisidir.

-> Modern insan, hızın içinde ruhunu kaybediyor.

-> Bilim, vicdan olmadan tehlikeli bir silahtır.

-> İnsanın en büyük düşmanı, içindeki cehalettir.

-> Gelecek, geçmişin dersleri üzerine inşa edilir.

-> Edebiyat, insanın ruhunu anlamanın bir yoludur.

-> Gerçek özgürlük, zihinsel bağımsızlıkla başlar.

-> Eğitimde amaç, insanın özünü ortaya çıkarmaktır.

-> Bilim ve sanat, insanı insan yapan iki kanattır.

-> Teknoloji geliştikçe insanın yalnızlığı artıyor.

-> Bilgi güçtür ama vicdan olmadan güç tehlikelidir.

-> Toplumun değerleri, bireyin ahlakıyla şekillenir.

-> Batı’nın aydınlanması, bizim gözlerimizi kör etti.

-> Batı’ya öykünmek, kendi değerlerini yok saymaktır.

-> Batı’nın sömürgecilik tarihi, insanlığın utancıdır.

Alev Alatlı Meşhur Sözleri

-> Zenginlik, ruhun fakirleşmesi pahasına olmamalıdır.

-> Özgürlük, başkalarının haklarını gözeterek yaşanır.

-> Modernizm, insanı köklerinden koparan bir rüzgardır.

-> Hakikat, çetrefilli bir yoldur ama özgürlüğe götürür.

-> İnsanın mutluluğu, ruhuyla barışık olmasına bağlıdır.

-> Bireyin özgürlüğü, toplumun ahlakıyla dengelenmelidir.

-> İnsanın en büyük düşmanı, kendine olan yabancılığıdır.

-> Aydın olmak, hakikati savunma cesaretini göstermektir.

-> İnsan, inançlarını kaybettiğinde umutlarını da kaybeder.

-> Hayatta en büyük zenginlik, insanın kendi iç dünyasıdır.

-> Ben öldükten sonra hoş bir Seda bırakmak isteyenlerdenim.

-> Toplumun çürümüşlüğü, bireyin ahlaki zayıflığıyla başlar.

-> İnsan, ruhunu kaybettiğinde kaybedecek hiçbir şeyi kalmaz.

Alev Alatlı Kitap Sözleri

-> Ne mutlu ki, insanların milliyetleri alınlarında yazmıyor.

-> Kendi tarihine sırt dönen milletler, köksüz ağaçlar gibidir.

-> Aydınların sorumluluğu halkın sorumluluğundan çok daha derindir.

-> Kendi değerlerine sahip çıkan milletler, geleceği şekillendirir.

-> Toplumun ilerlemesi, bireylerin ahlaki sorumluluğuyla mümkündür.

-> Batı, insanı maddeye indirgerken, Doğu insanın ruhunu yüceltiyor.

-> Eğitim, sadece bilgi yüklemek değil, insanı insan yapmak demektir.

-> Birey olmak, yalnızca kendi ayakların üzerinde durmakla mümkündür.

-> İşleyebileceğimiz en büyük günah, birbirimize kayıtsız kalmamızdır.

-> Batı medeniyeti, insanın ruhunu unutan bir ilerlemeyi temsil ediyor.

-> Ölümlü bir insan, kaç defa beyaz sayfa açabilir ki kısacık hayatında?

-> Yumurta da taşın üstünde düşşe, taş da yumurtanın, olan yumurtaya olur.

-> Kendi değerlerinden kopan bir millet, başka milletlerin kölesi olmaya mahkumdur.

-> En büyük ihanet; dünyanın bir ayet olduğunu unutmaktır, okumamaktır, düşünmemektir.

-> Dillendirebilmek için cüret, cüret edebilmek için gerçeklerle silahlanmak gerekiyor.

-> Dünya, iyilerin kötülere karşı mücadelesiyle değil, iyilerin sessizliğiyle mahvolur.

-> En muhteşem zaferlerimizden geride, sorumluluğunu bilinmeze yüklediğimiz bir enkaz kaldı.

-> Bugünümü yapan, dünüm. Ama yarına karşı tamamen özgürüm. Yarınımın kumaşını kendim dokuyacağım.

-> Öğretmenler olarak sisteme dışarıdan bakmayı öğrenmeniz, nerede bozukluk var görmeniz gerekiyor.

-> Biz askeriz, oğlum. Asker ölümle iç içe yaşar. Bir elimiz sancağımızda, bir elimiz kefenimizdedir bizim.

-> Aklın kurgusunu gerçeğin yerine ikame etmeye çabalamak ki, hemen her zaman kıyım değilse, ağır baskı ile sonuçlanır.

Alev Alatlı Sözleri Facebook

-> Hoyrat ve cimriyiz. Birbirimize vakit ayırmıyoruz. Daha nasılsın derken, cevabını da kendimiz veriyoruz, iyisin iyi!

-> Ben esas itibarıyla Türkiye için yazarım. Türkiye için yazan birisiyim ve kendimi Batı’ya beğendirmek umurumda değil.

-> Günümüz Türkiye’sinde her başarılı kadının arkasında yetiştirilmesi gereken bir çocuk vardır.İstisnalar kaideyi bozmaz.

-> Ola ki, ‘çok gülme ağlarsın’ nasihati ile büyüyen bizler, gülebilmeyi güvence altına almak için ağlamayı seçenlerdendik.

-> Namus doğaüstü bir ahlak kuralı değil, toplumun somut çıkarlarının dayattığı bir davranış biçimi, bir iletişim yöntemidir.

-> Zengin olmak, para kazanmak, güç, veya makam veya mevki, şan, şöhret sahibi olmak için gezegenin altını üstüne getiriyoruz.

-> Günay kızım. İnsanları sevmekten korkma .Sevmediğin değil, sevdiğin yanlarını abart.İnsan olmanın kefareti,sevmeyi bilmektir.

-> Ya siyah olacaksın ya beyaz! Hem siyah hem de beyaz olamazsın. İkisinin ortası yok! Niye yok arkadaşım? Dünya ‘gri!’ Dünya kırçıl!

-> Erkek egemen İslam söylemini tartışmaya açmanın nasıl bir medeni cesaret, direnç gerektirdiğini anlayıp, hayran olmamak mümkün değil.

-> Bu dünyaya Amerika’nın şedit dünya görüşü değil de Osmanlı’nın adaleti önceleyen dünya görüşü hakim olsaydı, gezegen bu hale gelmezdi.

Alev Alatlı Sözleri Resimli

-> İster en mükemmel yönetim sistemi ,ister sanayi kalkınma gerçekleştirilsin,bir milletin manevi enerjisi tükenmişse o millet çökmekten kurtulamaz.

-> 21. yüzyıl zor bir yüzyıl. Üstümüze geliyorlar dört bir taraftan belli. Geç bile kaldılar gelmekte bana sorarsanız. Daha doğrusu biz geç öğrendik geldiklerini.

-> Yasa dışı kapitalizm, yenik devletlerin alacakaranlık superguzelsozler.com bölgelerine sızıyor ve yasal ticaretin turbo-kapitalist çekirdeğinin karanlık köşelerinde koloniler kuruyor.

-> Öyle görünüyor ki,modern dünyanın en önemli meselesi ,bu şirketlerin insan kaynaklarını ve sermayelerini dünyanın istedikleri yerine nakledip nakledemedikleridir.

-> Bir çocuğun bir kere ‘cahil’ olduklarına karar verdiği büyüklerinden bir şeyler öğrenmesi ne zordur. Saygı yitmeye görsün, artık ağızlarıyla kuş tutsalar da olmaz büyükler.

-> Aslolan hakkın helal edilmesi olmalıdır. Aslolan helalleşmek olmalıdır. Helalleşmek mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır. Çünkü her yasal hak helal değildir ve olamaz.

-> Madem ki, son temsilcileriyiz  Gezegen’ in iyiliği için yaşatılması elzem bir medeniyetin, bizi durduracak tek’ gerçek’ , soğuyan Güneş’in dünyamızı yarı yolda bırakması ihtimali olmalı.

-> Bir mıhın bir nal,bir nalın bir at,bir atın bir atlı,bir atlının bir savaş,bir savaşın bir vatan kurtarabileceği ıspat ediliyor ki ,hem sevindirici hem de korkutucu;hayatın ta kendisi gibi.

-> Roma hukukunun gözleri bağlı tanrıçası bize göre değil. Türkiye’de ve yurt dışında, bizim gözleri fal taşı gibi açık, koruyan, kollayan, ne olduğunu anlamaya çalışan hakimlere ihtiyacımız var.

-> Dünyayı kurtaracak olan İslam’dır. Türk İslam diye de altını çizerim çünkü en az tahrif edilmiş şeklinin hâlâ Türkiye’de yaşandığına inanırım. Eğer Osmanlı hakim olsaydı bu gezegen bu hale gelmezdi.

-> Esasen bunların hepsi uydurma.Samanyolu galaksisinin güneş sisteminin kokuşan bir gezegeni olan Dünya’da,insanoğlu insanoğluna kısacık bir süre için teğettir.Sonra,herkes kendi meçhulüne yollanır.Bir başına

-> Ritüeller ülkesiolduğumuza katılıyordum. Hep miş gibi, rencide olmuş gibi, bıçak kemiğe dayanmış gibi, isyan edermiş gibi, inanırmış gibi, hatta eğlenir miş gibi yaptığımız doğruydu.. Kim daha iyi …miş gibi, yaparsa, o kazanıyordu.

-> Evren kozmolojik bir sıvı gibi akıyor, akıyor. Kesinlik yok, sınır yok. Dirim bir derece meselesi, ölüm bir derece meselesi. Hayat, ölüme sızar, ölüm hayata sızar. Tarih bir asırdan öbürüne sıçramaz, organizma hayattan ölüme sıçramaz.

-> Kime kırk gün deli denilse deli olacağı dile getirilmeyen bir gerçekti. Inanç birliği sanıyı gerçeğe dönüştürmeye yeterdi. Bireyin gerçekliğinin bütünün inancı doğrultusunda olması doğaldı. Kaldı ki sülale narsisizminin birincil hasmı devletin bile kabul ettiği işlevleri vardı.

-> İslam’da, Ümmetim için kadın fitnesinden daha büyük bir fitne kaldığını bilmiyorum mealindeki cümlenin Hazreti Muhammed’e ait olduğu bildirilir. Allahım bizi kadınların şerrinden, fitnesinden ve onlarla imtihan olup kaybetmekten koru mealindeki duanın varlığı, semavi dinlerin ortak tutumlarının yansıması olarak belirir.

Alev Alatlı Sözleri Uzun

-> Gelin görün ki, ne zaman cinsellik insani işlevlerinden kopuyor, kadın ya da erkek, birey, kendisi olmaktan çıkıp her an bir başkasıyla ikame edilebilir bedene indirgeniyor, işte orada müdahale etmek lazım! Tarih şahittir ki, bireyi haz nesnesine indirgeyen mekanizma, aynı kolaylıkla nefret nesnesine de indirgeyebiliyor…

-> Cevapların hepsini buldum sandı, hayatı karşılamayı unuttu. Aile, koca, çocuk, iş derken, kadın kendisine teğet geçmeye mecbur edilir. Bir şey yapması daima müsaadelere bağlıdır. Ailesinin müsaadesine veya teşvikine, dostlarının desteklemesine, yakınlarının “evet” demesine! Bu yüzden, sanat eğitiminin kadına verilmesi daha da önemlidir.

-> Çok fazla pişmanlığın olmadığı bir hayat geçirdim. Ciddi hatalarım olmadı. Elbette hatalar yaptım ama bunlardan da çabuk dönmeyi bildim. İnançlı bir insanım, Allah’ın beni hep koruduğunu ve kolladığını hissettim hayatım boyunca. Sağlıklı bir bedenim var. Sevmenin ötesinde saydığım, beğendiğim bir kızım var. Şanslıyım, büyük yoksulluğun ne olduğunu gördüm. İyi ki yaşamışım.

-> Aziz ülkemize gelince, ille de bir şeye benzetecekseniz, her budağından sürgün atan salkım saçak bir böğürtlen çalısına benzeteceksiniz Türkiye’yi. Bir sürgünü çiçeğe dururken, diğerinin kurumakta, ötekinin meyve vermekte olduğunu görün. Tek bir sürgüne takılıp kalmayın, bütüne bakmayı adet edinin. Unutmayın ki, düz akılla anlaşılmaz, pergele, cetvele gelmez, kendisine has bir kimliği vardır, Türkiye’nin.

-> Ey, Oğul! Bayağılık geçer akçe olup yüreğini daralttığında, varıp büyük edebiyatçıların kapılarında yatasın. Neş’et Ertaş, her kahramanın yiğit olmadığını en iyi bir bilendir. İnsan serüveninin üç yüz senaryodan ibaret olduğunu sana William Shakespeare hakkıyla anlatır. Manzarayı umumiyi İbni Haldun hocadan sor. Cemil Meriç üstadı ihmal etme ki, özgün sanılan tekliflerin arkasına saklanmış Godot’u bekleyen asıl eserleri gösterebilesin.

-> Derin belleğimizdeki hayırhah kadının uzantısı olarak tülbent, kadın şefkati, ana kucağı çağrıştırıyor. Türban öyle değil, çünkü, İslâmi tesettüre ilişkin en katı (dilerseniz, en erkeksi) yorumun benimsendiğinin ilânı hüviyetinde ve dolayısıyla, dinin kadına ilişkin kötülük, fitne ve uğursuzluk, dinen ve aklen dûn (eksik) yaratılmışlık, namaz bozan köpek ve eşeklerle bir tutulmak gibi, kadınların insan olmaktan gelen haysiyetini rencide eden yorumları çağrıştırıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir