Andrey Tarkovski Sözleri
Andrey Tarkovski, 4 Nisan 1932’de Sovyetler Birliği’nde doğmuş bir yönetmen, senarist ve yazardır. Sinema tarihinde derin etkiler bırakan Tarkovski, filmlerinde insanın varoluşunu, zamanı, belleği ve ruhsal yolculuğunu ele almıştır. Babası ünlü bir şair olan Tarkovski, Moskova Devlet Sinema Enstitüsü’nde eğitim almış ve sinema dünyasında kendi özgün dilini geliştirmiştir.

İlk uzun metraj filmi olan İvan’ın Çocukluğu ile dikkatleri üzerine çeken Tarkovski, daha sonra çektiği Andrey Rublev, Solaris, Ayna, Stalker, Nostalji ve Kurban gibi filmleriyle kendine has bir sinema anlayışı oluşturmuştur. Filmleri, sembollerle yüklü, şiirsel bir dille anlatılan ve izleyiciyi derin düşüncelere sevk eden yapımlardır. Tarkovski, sinemayı “zamanı oymak” olarak tanımlamış ve filmleriyle sanatın manevi boyutuna vurgu yapmıştır.
1986 yılında akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybeden Tarkovski, ardında zamansız ve etkileyici eserler bırakmıştır. Filmleri, yalnızca sinema dünyasında değil, sanat ve felsefe alanında da büyük bir ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Onun sineması, ruhsal ve duygusal derinlik arayan herkes için eşsiz bir yolculuk sunar.
Andrey Tarkovski En Güzel Sözleri
-> Aynı nehre iki kez giremeyiz.
-> Sabah akşamdan daha akıllıdır.
-> Tanrım, yaşamak için ne kötü bir zaman!
-> Neysen osun, olmadığın şeyi olamazsın.
-> Dünya mükemmel olmadığı için sanat vardır.
-> Güneş hâlâ ısıtıyor. Ama artık yetmiyor.
-> Evren, gerçeğin peşinde koşmayanlardan kendini gizler.
-> Güzel, gerçeğin peşinde koşmayanlardan kendini gizler.
-> Anılar bizi saldırılara açık, acı çekmeye hazır kılar.
-> Biz sanatçılar taklit etmekten başka bir şey yapmıyoruz.
-> Zaman, insana verilmiş hem tatlı hem de acı bir armağandır.
-> Ruhun sessizliğini anlamak, hayatın en büyük mücadelesidir.
-> Bu çok boyutlu dünyada biz tek bir boyuta mahkûm edilmişiz.
-> İnsanlar bin yıldır mutluluğun peşinde, fakat mutlu değil.
-> Sanat daha farklı, genel ve yüksek bir düşünceye hizmet eder.
-> Karmaşıklıktan kaçmak her şeyi basite indirgemek mümkün değildir.
-> Koca bir evreni içinde taşıyan insan, işte benim tek ilgi odağım.
-> Kimse doğal olarak kötü olmadığı gibi, kötülüğün de doğası yok.
-> Dürüst insanlar hiç zengin olamazlar, zengin insanlar da dürüst.
-> Kaç aydır yaşamıyorum; sadece bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum.
-> Karşılıklı anlayış olmaksızın kendini ifade etme çabası anlamsızdır.
-> Her şey, biraz da insanın hayatının anlamını nerede bulduğuna bağlı.
-> Gerçek sanat asla açıklama sunmaz, aksine sorular sormaya yönlendirir.
-> Hayat çok kısa; alçakların ayakları altında sürünerek geçirilmemeli.
-> Manevi bir çabayla bedeli ödenmemiş hiçbir özgürlük insanı tatmin etmiyor.
-> İnsan, dünyayı değiştirmek için değil, kendi ruhunu arındırmak için yaşar.
-> Yaratıcı bir süreç, kişinin kendini sürekli olarak sorgulamasını gerektirir.
Andrey Tarkovski Sözleri Anlamlı
-> İnsanın başka insanlara acı vermeden yaşayabilmesi için bir ideali olmalı.
-> Ve kalbim yanıyor ve yeniden seviyor. Çünkü, sevmekten başka ne gelir elinden.
-> İnsanlar diğerlerine hükmedecek güçte değildirler. Onlar yalnızca mahvederler.
-> İnsan bir güzelliğin farkına varamıyorsa o güzelliği hiç hak etmiyor demektir.
-> Yalnız hissetmemek uğruna birlikte olma arzusu, bence çok talihsiz bir durum.
-> Kendi benliğinin mükemmelliğini arzulamayan hiçbir insan değerli değildir.
-> Kısacası: İnsan, karmaşık olandan kaçıp her şeyi basite indirgemeye kalkışmamalıdır.
-> Estetik ölçütlerimizi mükemmelleştirmemiz için hayat bize eşit imkânlar sunmuyor.
-> Bence insanın şöyle bir prensibi olmalı: “Asla geri döndüremeyeceğin hiçbir şey yapma.
-> Gerçek sanat, her zaman düşünceyle biçim arasında organik birliğin var olmasını gerektirir.
-> Ancak bilinçli bir abartmaya yol açacak her türlü araçtan vazgeçenler mükemmelliğe erişebilir.
-> Sanat, insanın ruhuna hitap eden bir çağrıdır; insanı daha iyi bir hale getirme amacını taşır.
-> Yaşamlarımız hep yanlış. Bir bireyin topluma ihtiyacı yoktur, bireye ihtiyacı olan toplumdur.
-> Bana öyle geliyor ki, en dehşetli, en uzlaşmaz mücadele, insanın kendi kendisiyle mücadelesidir.
-> Zaman, bir sanatçının şekillendirdiği ham maddedir. Zamanı oyar, onu ruhsal bir forma dönüştürürüz.
-> Bir insan, kendi benliği özgür değilse, bütün dünyanın bağımsız olmasından ne fayda sağlayabilir?
-> Özgürlük demek haysiyete saygı gösterebilmek demektir, hem kendi içinde hem de başkaları içindeki haysiyete.
Andrey Tarkovski Kitap Alıntıları
-> Yaratıcıdan bağımsız bir sanata hiçbir zaman inanmadım. Sanatın anlamı yakarışın ta kendisidir. Yapıt ise duadır.
-> Kötülük ne kadar artarsa güzeli yaratma nedeni de bir o kadar artacak. Şüphesiz daha güç olacak, ama daha da gerekli.
-> Hiçbir şey yapmadan bu dünyadan göçüp gitmek o kadar kolay ki! Ve benim de yapmak istediğim o kadar çok şey var ki.
-> Oysa duymak için kulakları olan insanlara ruh kendini örneklerle ve bastırılıp yok edilemeyecek basit sözcüklerle açıklar.
-> Belki de en büyük suçumuz, kendi kendimizi değiştirmeden başkalarını değiştirme, başkalarına öğretme girişiminde bulunmamız.
-> Bilgilenmede felsefe, eylemde erdem; bilge adamlara göre bunlar her kesimden gelen insanlar için yararlı olan yegâne şeydir.
-> Dıştan durgun görünen, ama iç dünyalarında tutkularının cehennemi gerilimini yaşayan karakterler her zaman ilgimi daha fazla çekmiştir.
-> Evrensel yok oluşa karşı direnç gösterecek tek şey, sevgi ve güzelliktir. Dünyayı bir tek sevginin kurtaracağına inanıyorum. Onsuz her şey yok olacak.
Andrey Tarkovski Sözleri Facebook
-> İnsan, öyle bir hatırlama yeteneğiyle donatılmıştır ki kendi sınırlarının farkına yine kendisi varır. Anılar bizi saldırılara açık, acı çekmeye hazır kılar.
-> Bin kez okunan bir kitap, bin ayrı kitaptır. Hayal gücü sınırsız bir okur, kısa ve öz tutulmuş anlatımları bile bazen yazarın düşündüğünden daha açık görebilir.
-> Sanatı anlamak, algılayabilmek için fazla bir şey gerekmez; duyarlı, incelikli, güzele, iyiye, doğrudan estetik heyecanlar yaşamaya açık bir ruha sahip olmak yeter.
-> Şiir benim açımdan bir dünya görüşü, gerçekle olan ilişkimin özel bir biçimidir. Bu açıdan bakıldığında, şiir, insanlara hayatı boyunca eşlik eden bir felsefedir.
-> Edebi bir düşünceyle resimsel bir yorumlamanın birleşiminden superguzelsozler.com ortaya henüz sinema sanatına yaraşır bir görüntü çıkmaz, çıksa çıksa tanımlanamaz ya da gösterişli bir taklit çıkar.
-> Ölüm diye bir şey yok. Sadece ölüm korkusu var. Bu dehşetli bir korkudur. Bazen insanlara yapmaması gereken şeyleri yaptırır. Ölümden korkmamayı başarsaydık her şey ne kadar farklı olurdu.
-> Şair, bir çocuğun hayal gücüne ve ruhsal yapısına sahip bir insandır. Hangi dünya görüşünü savunursa savunsun, dünyadan edindiği izlenim dolaysızdır; yani, sanatçı dünyayı “tanımlamaz”, dünya onundur.
-> Sanatçı, zamanı ve dünyayı eksiksiz kavrayan bir kişi olduğundan, gerçekle ilişkilerini tam olarak yansıtamayan ve dile getiremeyen insanların sesi olur. Bu anlamda sanatçı, gerçekten de halkın sesinin ta kendisidir.
-> Hepimiz bir şey bekleriz. Mesela ben, hayatım boyunca bir şeyler bekleyip durdum, bütün hayatım boyunca sanki tren istasyonunda bekler gibiydim, bütün zaman boyunca sanki yaşadığım hayat gerçek değildi de bir tür bekleyişti.
Andrey Tarkovski Sözleri Uzun
-> Sanatçı olmak için, bilgi dağarcığını genişletmek, konuyu ele almada profesyonelce ustalıklar ve yaklaşımlar edinmek asla yeterli değildir. Dahası, birinin bir zamanlar dediği gibi, iyi yazabilmek için önce dilbilgisi kurallarını unutmak gerekir.
-> Bir gün geçirdik. Diyelim ki o gün başımızdan çok önemli ve anlamlı şeyler geçti. Bir filmin çıkış noktası olabilecek, bir fikir çatışmasını canlandırmaya yetecek tohumları içinde barındıran şeyler… Peki, böyle bir gün aklımızda nasıl yer etmiştir?
-> Doğu, ebedi gerçeğe daha yakındı. Ama Batı uygarlığı maddi hayat beklentilerini karşılayarak Doğu’yu yutuverdi. Bunu anlamak için Doğu müziğiyle Batı müziğini karşılaştırmak yeter de artar bile. Batı, “İşte, ben buyum!” diye bağırıyor.” Bana bakın,! Dinleyin! Ben ben, ben.. Oysa Doğu kendi hakkında tek kelime etmez.
-> Hepimizin duyguları ve algıları şüphesiz birbirinin pek aynısı değil. Hatta çok farklı olduğunu söyleyebiliriz. Dünya özgün bir zihin için, içine girilebilir, anlaşılabilir olduğu kadar, benzer sebeplerle de kapalı bir kutudur. Görebildiğimizden çok daha fazla deliliği ve mutlağı vardır. Fakat biz onları göremeyiz, çünkü tanımayız.
-> Modern sanatın seçtiği yol yanlıştır, çünkü hayatın anlamını arama adına salt kendini onaylama peşinde koşmaktadır. Bu yüzden bu yaratıcı uğraş, kendi bireyci eylemlerinin bir kerelik değerini haklı göstermeye çalışan eksantrik kişilerin garip bir çabasına dönüşmüştür. Ne var ki, bireyin kendini sanatta kanıtlaması imkânsızdır, çünkü sanat daha farklı, genel ve yüksek bir düşünceye hizmet eder. Sanatçı, kendisine neredeyse mucize sonucu bahşedilmiş sayabileceğimiz yeteneğinin bedelini ödemek zorunda olan bir hizmetkârdır. Günümüz insanı hiçbir şey feda etmeye yanaşmıyor; oysa gerçek bireyselliğe varmanın tek yolu özveriden geçer. Ne yazık ki, bu gerçeği giderek unutuyoruz, dolayısıyla insan olma duygusu da yitip gidiyor.