Amin Maalouf Sözleri
Amin Maalouf, 25 Şubat 1949’da Lübnan’ın Beyrut kentinde dünyaya gelmiştir. Ailesi, farklı dini ve kültürel kökenlere sahip bir geçmişten gelmektedir. Annesi Katolik, babası ise Protestan bir gazeteci ve şairdir. Bu çok kültürlü çevre, Maalouf’un düşünce yapısını ve yazarlık serüvenini derinden etkilemiştir.

Eğitimini Beyrut’ta Fransızca eğitim veren bir okulda tamamladıktan sonra, Beyrut Üniversitesi’nde sosyoloji ve ekonomi dallarında öğrenim görmüştür. Mezuniyetinin ardından gazetecilik kariyerine adım atan Maalouf, Ortadoğu’nun siyasal ve toplumsal meselelerini yakından takip etmiş, 1976’da iç savaşın etkisiyle ailesiyle birlikte Fransa’ya göç etmek zorunda kalmıştır.
Amin Maalouf Sözleri Kısa
-> Sevgi, sınırları aşan tek duygudur.
-> Hayat, sürekli bir keşif yolculuğudur.
-> Düşmanlık, cehaletin en gürültülü yankısıdır.
-> Gerçek aidiyet, gönülden bağlı olmaktan geçer.
-> Gelecek, geçmişin duvarlarının ardında değildir.
-> Kelimeler, köprüler inşa eden sihirli araçlardır.
-> Hayat insana bıkkınlık verecek kadar uzun değildir.
-> Baskıya maruz kalan yanımız kimliğimiz haline gelir.
-> Bütün kültürler, aynı insanlığın farklı renkleridir.
-> Kendi diline yabancılaşmak, ruhuna yabancılaşmaktır.
-> Hayat, insana bıkkınlık verecek kadar uzun değildir.
-> Köprüler inşa etmek, duvarlar örmekten daha değerlidir.
-> Bir insanı tanımak istiyorsanız, onun hayallerini sorun.
-> Onurlu bir adam, susuzluğunu giderdiği kuyuya taş atmaz.
-> Geçmişi unutanlar, aynı hataları tekrar etmeye mahkûmdur.
-> Bilgiye sahip olmak, güce değil, sorumluluğa dönüşmelidir.
-> Korkularımız, bizi birbirimizden uzaklaştıran duvarlardır.
-> Uygarlık, yalnızca teknolojiyle değil, insanlıkla ölçülür.
-> Edebiyat, insanın kendini ve başkasını anlamasının yoludur.
-> Bir insanın hayatının doğumu ile başladığından emin misiniz?
-> İnandığım insanlar yüzünden, beklediğim yarınlar dünde kaldı.
-> Empati, farklılıkları anlamanın ve kabullenmenin anahtarıdır.
-> Kimlik krizleri, insanlık tarihinde en derin yaraları açmıştır.
-> Barış, her zaman mümkün, ama çoğu zaman unutulan bir seçenektir.
-> Dünyanın her köşesi insanın kök salabileceği bir vatan olabilir.
-> İnsanlık, birbirini anlamaya başladığında gerçek bir dünya olur.
-> Eserlerimde tarih, geçmişin aynası değil, geleceğin pusulasıdır.
-> Hiçbir şeye şaşırma, hakikatin de insanların da iki yüzü vardır.
-> Hafızasını yitiren bir toplum, yönünü kaybetmiş bir gemiye benzer.
-> Tarih, sadece savaşların değil, aynı zamanda umutların da hikâyesidir.
-> Yolculuklar, yalnızca mekanlar arasında değil, ruhlar arasında da yapılır.
-> Bizde erkekler savaşır, ama onlara kiminle savaşacaklarını kadınlar söyler.
Amin Maalouf Sözleri Özlü
-> Kültürler, birbirine düşman olmak için değil, birbirini tamamlamak için vardır.
-> İnsanın ayakları üstünde doğrulabilmesi için önce yere düştüğünü kabul etmesi gerek.
-> Milliyetçiliğin birinci erdemi her sorun için bir çözümden çok bir sorumlu bulmak değil midir?
-> Tünelin ucunda ışık görünmese bile, ışık varmış gibi yürümek ve ışığın görüneceğine inanmak gerekir.
-> Kadınlar o ana dek gizlemeye çalıştıkları gerçek tabiatlarını ancak düğünden sonra açığa çıkarırlar.
-> Sana en değerli kitaplarımı verebilirdim; her şeye sahip birine bile eski bir kitap hediye edilebilir.
-> Oldum olası seni seviyorum demeye utanmışımdır, fakat gönlüm sevmekten hiçbir zaman utanç duymamıştır.
-> Gençlik arkadaşı, kardeş yarısıdır. Onu kardeşliğe aldığın için pişman olabilirsin, ama reddedemezsin.
-> Öyle bir an gelir ki tüm kararlar kötüdür; sorun, sonradan en az pişman olacağın kararı bulup seçmektir.
-> Yazdın, yazdın ve okumadılar. Sen bir şey söyledin onlar başka şey anladılar. İnsanlar başka şey istediler.
-> Hayat başlar ve biter ! Nasıl başlayıp nerede sona erdiği değil, ikisi arasına neler sığdırılabildiğin önemlidir.
Amin Maalouf Kitap Alıntı Sözleri
-> Geçici bir mutluluk mu? Hepsi öyledir; bir hafta ya da otuz yıl da sürse, son gün geldiğinde aynı gözyaşı dökülür.
-> Günün anlamı olması için gece, konuşmanın anlamı olması için sessizlik, barışın anlamı olması için savaş gereklidir.
-> Saldırı ve talandır savaş, yıkım ve insan kıyımıdır; Bir suç ki, işleyen krallar bağışlanır ve çocuklara çektirilir cezası!
-> Sonu gelmeyen an, ulaşılmayan an yoktur. Büyük bir tutku ile beklenilirse, zaman geçtikçe beklenilen günün yaklaştığı sanılır…
-> Tarihin bize şunu ya da bunu öğrettiğini söyleyemezsin. O bize cevaplardan çok sorular ve her soru için çok sayıda cevaplar verir.
-> Aşk ilk günkü gibi kalabilir, heyecan da öyle. Aylar da geçse, yıllar da geçse. Hayat insana bıkkınlık verecek kadar uzun değildir.
-> Gerekiyorsa İmparatorluğa, gökyüzü yasalarına isyan et, ama kendine, bilgelik ve tanrısallıktan bir parça olan içindeki ışığa sadık ol! (mani)
-> Ne bilginler geldi, neler buldular! Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar… Hangisi yarıp geçti bu karanlığı? Birer masal söyleyip uykuya daldılar.
-> Ben hiçbir ülkeden, hiçbir şehirden, hiçbir kabileden değilim. Ben yolun oğluyum. Bütün diller ve bütün dualar benimdir. Ama ben onların değilim.
-> İki yüreğim olmalıydı. Birincisi duygusuz, ikincisi ise her zaman sevdalı. Hangi güzel için atıyorsa, ona verirdim ikinciyi. Öbürüyle de mutlu yaşardım.
-> Kalk haydi, ebediyen uyuyacağız zaten. Bu söz her aklıma geldiğinde 7 saatten fazla uyuduğum vakitler ziyandaymış gibi hissederim lakin uyku muhteşemdir.
-> Bedevi bir kadına bir gün en çok hangi çocuğunu sevdiğini sormuşlar. ” Hasta olanı iyileşene kadar, en küçüğünü büyüyene kadar, yolda olanı da eve dönene kadar.”
Amin Maalouf Meşhur Sözleri
-> Zamanın iki yüzü var, dedi Hayyam kendi kendine. Zamanın iki boyutu var: Birisi uzunluğudur ki güneşin döngüsüyle ölçülür. Bir de zamanın derinliği var ki tutkuyla ölçülür.
-> Tanrı’ya beni uğursuzluktan kurtarması için dua etmiyorum. Böyle durumlarda beni umutsuzluktan koruması için dua ediyorum. İnan, Tanrı bir elini bırakırsa öteki elinden tutar.
-> Ne diyebilirim ki sana, varlığın sırları saklı senden, benden; bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedikodu; bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben!
-> Aşk dediğiniz, dostluk, arzu, tutku veya Tanrı bilir başka hangi ismi taşıyan beyaz veya siyah ya da altın sarısı veya pembemsi kablolardan ayırmak gereken kırmızı bir kablo değildir.
-> Evlilik belalı bir kurumdur. Düğünden önce her adam dikkatlidir, naziktir; göz koydukları genç kıza “kendi” karıları oluncaya kadar prenses gibi davranırlar; sonra hızla birer zorbaya dönüşürler.
-> Zaman denen şey bir yanılsamadır. Geçmişin, saatlerin ve günlerin ve haftaların ve on yılların kül kadar ağırlığı vardır; gelecek zamansa, isterse sonsuza dek sürsün, daima saniye saniye yaşanır.
-> İnsanlar, yabansı bir alışkanlıkla, kendilerini korkutan superguzelsozler.com hayvanların adını alırlar, kendilerine bağlı olan hayvanların adlarını hiç almazlar. Kendilerine kurt denmesinden hoşlanırlar da köpek denmesinden hoşlanmazlar.
-> Bazıları, geleceğe inanmaya devam ettikleri için sabrederler. Bazıları, işi bitirmeye cesaret edemezler. Korkaklık, kuşkusuz hor görülmeli ama o da yaşamın bir parçası. Kabullenmek gibi, hayatta kalma araçlarından biri.
-> Savaşlar en kötü içgüdülerimizi ortaya çıkarmakla kalmazlar; aynı zamanda onları üretirler, şekillendirirler. Toplumları içinden patlamasa dünyanın en iyi insanları olacak nice kişi kaçakçıya, yağmacıya, fidyeciye, katile, katliamcıya dönüşür.
-> Ölüme son çare olarak bakmalısın. Hiç kimsenin seni alıkoyamayacağını bil. Ama ölüme gidebileceğin için, onu yedekte tut; sonuna kadar. Diyelim ki gece bir kâbus gördün. Bunun bir kâbus olduğunu bilirsin ve kurtulmak için başını biraz oynatman yeter. Her şey daha basit, daha dayanılır hale gelir ve bir bakarsın en korktuğun şeyden zevk alır olmuşsun.