Thomas More Sözleri

Thomas More (1478-1535), İngiltere’nin önde gelen hümanistlerinden, düşünürlerinden ve yazarlarından biridir. Eserlerinde toplumun adalet, eşitlik ve ahlaki değerlerini sorgulayan More, en çok Utopia adlı kitabıyla tanınır.

Bu kitap, ideal bir toplumun nasıl olabileceğini anlatırken, kendi dönemi olan 16. yüzyıl Avrupa’sının sosyal ve politik yapısını da eleştirir. Katolik inançlarına bağlı kalan ve İngiltere Kralı VIII. Henry’nin boşanma isteğini onaylamayan More, krala karşı geldiği için hain ilan edilmiş ve idam edilmiştir. 1935’te Katolik Kilisesi tarafından aziz ilan edilen More, ahlaki duruşu ve toplumsal adalet üzerine fikirleriyle günümüzde de etkisini sürdüren bir figür olarak anılmaktadır.

Thomas More Sözleri Özlü

-> Zaman, en değerli hazinedir.

-> Dostlar, hayatı güzelleştirir.

-> Barışa giden yol, adaletten geçer.

-> Bir toplum, adalet ile güçlü olur.

-> En yüce zenginlik, ruhun huzurudur.

-> Soytarıyla soytarının dilinde konuşun.

-> Her yerde Tanrı ‘ya giden bir yol vardır.

-> İnsanın en büyük dostu, kendi vicdanıdır.

-> Barış, insanın en büyük hedefi olmalıdır.

-> Sabrınızla ruhlarınızı dizginleyeceksiniz.

-> Kişinin değerini belirleyen, eylemleridir.

-> Gerçek dost, en zor anında yanında olandır.

-> Bilginin değeri, ona verdiğimiz anlamdadır.

-> Bilge bir adam, her şeyi sorgulayan kişidir.

-> İyi bir yaşam, başkalarına faydalı olmaktır.

-> Kötü arkadaşlar er geç insanın ahlakını bozar.

-> İyi bir toplum, barış içinde yaşayan toplumdur.

-> Gerçek barış, adaletin sağlandığı yerde bulunur.

-> İyi bir insan, başkalarının iyiliğini düşünendir.

-> Dünyada en büyük zenginlik, dostların varlığıdır.

-> Doğru bildiğin yolda tek başına yürümekten korkma.

-> Hayatın anlamı, insanın kendini aşmasında saklıdır.

-> Zengin olmaktansa zenginlerin kralı olurum daha iyi.

-> Hangi kelimeyi seçtiğiniz asıl meseleyi değiştirmez.

-> Gerçek güç, zayıflığını bilip ona karşı savaşmaktır.

-> Bütün insanlık, tek bir vücut gibi hareket etmelidir.

-> Bilgelik, neyin bilmeye değer olduğunu bilmekle başlar.

-> Hayatta hiçbir şey insan hayatı kadar değerli değildir.

-> Barış, en çok değer verilen erdemlerden biri olmalıdır.

-> Dünyadaki en büyük kötülük, adaletin hiçe sayılmasıdır.

-> Bir toplum, insan haklarına saygı duyduğu ölçüde gelişir.

Thomas More Sözleri Anlamlı

-> Hayat, adaletin ve erdemin hakim olduğu bir yer olmalıdır.

-> İnsan, kendi mutluluğunu başkalarının iyiliğinde bulmalıdır.

-> Bazen yapacak bir şey kalmadığında zorunluluk sizi cesur kılar.

-> İnsan iyiyi gerçekleştiremezse, kötüyü yumuşatmalı hiç olmazsa.

-> Kralın sadık bir hizmetçi olarak ölürüm ama Tanrı ondan öncedir.

-> Emrinde olmakla köle olmak arasında sadece bir hece farkı vardır.

-> Toplumlar, ancak bilgeliği ve adaleti aradıklarında huzura kavuşur.

-> Ruhumu bu kadar irkilten bir yaşam tarzı beni mutlu edecek öyle mi?

-> Her şeyin ilacı zamandır, ama zaman bazen tek başına yeterli değildir.

-> Gerçek adalet, yalnızca güçlülerin değil, tüm insanların hakkını gözetir.

-> Oysa insan savaştan önce barışa değer vermeli, barış üzerine kafa yormalı.

-> Her zevk mutluluk getirmez, yalnız iyi ve dürüst zevkler mutlu eder insanı.

-> Dünyada kaygısız, huzurla, sevinçle yaşamaktan daha büyük zenginlik olabilir mi?

-> Çiğnenip geçilir kralların çizdiği bütün sınırlar, krallar ölür, ütopyalar değil.

-> Kesinlikle yeni olan bir düşünce insanların pek ender karşılaştıkları bir şeydir.

-> Kendi rahatını sağlamaya çalışırken başkasını rahatından etmek haksızlığın ta kendisidir.

-> Bazı filozoflar yalan söylemekte haklı olabilirler, benim yaradılışım buna elverişli değil.

-> Her dürüst yurttaşın, her şeyden önce kendi vicdanına, kendi ruhuna saygı göstermesi gerekir.

-> Çıkmama yardım ediniz, inerken nasıl olsa yalnız kalacağım. (İdam sehpasına çıkarken cellada son sözleri)

-> Öyle bir şeydir ki bu kibir, insanı kendi elindekiyle değil başkasının sefaletini görerek mutlu olmaya iter.

-> Kraliyetin saygınlığı dilenciler üstündeki egemenliğiyle değil, zenginler üzerinde kurduğu egemenlikle ölçülür.

Thomas More Kitap Sözleri

-> Doğa herkese kendi yarattığını sevip okşama içgüdüsünü verir: Karga da, maymun da kendi yavrularına gülümser yalnız.

-> Ona baktığında gözlerin bir taşın sahtesini hakikisinden ayırt edemiyorsa, sahtesinden alacağın haz da aynı olmayacak mı sanki?

-> Aklı başında insanların,yıldızlar ve güneş dururken,bir İnci’nin ya da bir elmasın cılız pırıltısına duydukları hayranlığa şaşırlar.

-> Bir kadına tavsiyesinin ne olduğunu sor. Söylediğinin tam tersini yap ki böylece daha akıllıca davranmış olduğundan emin olabilirsin.

-> Kralın halkını mümkün olduğunca fakir bırakması gerekir. Zira kendi güvenliği halkını zenginlik ve özgürlükten uzak tutmasına bağlıdır.

-> Aşırı doğruluk aşırı haksızlık getirir. Kanunları yazanın aklı o kadar hatasız, o kadar kesin midir ki buyruğunu dinlemeyen kılıcı hak etsin?

-> Bil ki, çocuklarım cahil ve tembel olmasınlar diye her şeyi gözden çıkarırım, onların gelişmesine yardım etmek için işimi gücümü bırakırım gerekirse.

-> Doğa, altına ya da gümüşe insanoğlunun öyle superguzelsozler.com kolay kolay vazgeçemeyeceği bir değer yüklememiş. Nadir bulunduklarından ötürü onları değerli kılan salt insanların budalalığı.

-> Ama insanlar her zaman oyuna gelip budalaca davranır ve doğal olmayan birtakım sevinçlere zevk adını verir, sanki kelimeleri değiştirince bu kelimelerin içerdiği anlamlar da değişecekmiş gibi.

-> İnsanları kötü eğitim almaya mâhkum ederseniz, bebekliklerinden itibaren ahlaklarının bozulmasına izin verirseniz ve daha sonra da bu eğitim sonucu suça itildiği için onları cezalandırırsanız, bizzat kendinizin hırsız yaptığı insanları cezalandırmaktan başka bir şey yapmamış olursunuz.

-> Milyonlarca çocuğa bozucu, körletici bir eğitimin pençesinde bırakıyorsunuz. Erdem çiçekleri açabilecek bu körpe fidanlar gözlerinizin önünde kurtlanıyor; büyüyüp suç işledikleri zaman , yani içlerine çocukluktan giren kötülük tohumları acı meyvelerini verdiği zaman ölüm cezasına çarptırıyorsunuz onları. Sizin yaptığınız nedir, biliyor musunuz? Asma zevkini tadabilmek için hırsızlık yaratmak.