F. Scott Fitzgerald Sözleri

F. Scott Fitzgerald, 20. yüzyıl Amerikan edebiyatının en dikkat çeken yazarlarından biridir. 24 Eylül 1896’da Minnesota’da dünyaya gelmiş, 21 Aralık 1940’ta Kaliforniya’da hayata veda etmiştir. Tam adı Francis Scott Key Fitzgerald olan yazar, Amerikan rüyasının parlak yüzünü ve içindeki boşluğu ustalıkla yansıtan romanlarıyla tanınır.

Fitzgerald, çoğunlukla “Caz Çağı” (Jazz Age) diye bilinen 1920’ler Amerika’sını anlatan eserleriyle öne çıkar. Bu döneme damgasını vuran yaşam tarzı, partiler, zenginlik ve ahlaki çöküş onun romanlarının temel atmosferini oluşturur. Aynı zamanda “Caz Çağı” ifadesini ilk kez kullanan da kendisidir.

En bilinen ve klasikleşmiş eseri “Muhteşem Gatsby” (The Great Gatsby, 1925), bir yandan görkemli bir yaşamın çekiciliğini işlerken, diğer yandan bu hayatın ardındaki hayal kırıklığını ve çöküşü gözler önüne serer. Jay Gatsby karakteri, Fitzgerald’ın yazarlığının sembol isimlerinden biri hâline gelmiştir.

F. Scott Fitzgerald Sözleri Anlamlı

-> Zamanla değil, anlarla büyür insan.

-> Zenginler para; fakirler çocuk yapar.

-> Her güzel şeyin bir kırık hikâyesi vardır.

-> İnsan bazen bir cümlede yaşar, bir bakışta ölür.

-> Geçmiş, geçmişte kalmıştır, geri getiremezsin. 

-> En büyük kayıplar, adını bile koyamadıklarımızdır.

-> Hayat böyledir işte kimsenin kontrol edemediği.. 

-> Kalbini saklamak, bazen onu korumanın tek yoludur.

-> Yazmak, zamanın ötesine geçmenin sessiz isyanıdır.

-> Kırılmış bir kalbin sesini yalnızca gece duyabilir.

-> Yıldızlara ulaşmak için önce geceyi sevmek gerekir.

-> Hayat, çoğu zaman bir özlemin yankısından ibarettir.

-> Geleceğe inananlar, geçmişin ağırlığını hafif taşır.

-> Bazen en büyük yalnızlık, kalabalıklar içinde yaşanır.

-> Herkesin gençliği bir rüya, bir tür kimyasal deliliktir.

-> Gözlerdeki hüzün, kelimelerin taşıyamadığı yükü anlatır.

-> Bir gülümsemenin ardında kaç fırtına saklı, kimse bilmez.

-> Hayat sana ne verirse versin, içindeki yazar asla susmaz.

-> Her ne olursa olsun, kendin olmak için asla geç değildir. 

-> Hayat, tek bir paragrafta anlatılamayacak kadar karmaşıktır.

-> Dünya, kural olarak, plajlarda ve kır kulüplerinde yaşamıyor.

-> Tek bir yenilgi ile son bir yenilgiyi birbirine karıştırmayın.

-> Gerçek aşk, insanı tamir etmez; onunla kırık kalmayı kabul eder.

-> Bazı hatıralar, yaşanırken değil, unutulmaya çalışılırken büyür.

-> Büyük sanat, büyük bir adamın küçük sanata duyduğu küçümsemedir.

-> Yazmak, kırılmış parçaları bir araya getirmenin en güzel yoludur.

-> Zaman, her şeyi alıp götürür. Geriye yalnızca pişmanlıklar kalır.

-> Her insan üç yaşam sürer: biri açık, biri gizli, biri hayalindeki.

-> Zenginlik, sadece para değil, kaybettiklerini yeniden kazanma yetisidir.

-> Birbiriyle çelişen iki düşünceniz varsa, güzel bir roman yazabilirsiniz. 

-> Beni öldürecek olan, içimdeki şeyleri asla tam olarak anlatamamış olmamdır.

-> Yalnızca kovalananlar, kovalayanlar, meşgul olanlar ve yorulanlar vardır.  

-> İçinde kırık olmayan bir kalp yoktur ama bazıları o kırıkları incelikle taşır.

-> Bilinç icat eden kişi büyük bir günah işlemişti. Birkaç saatliğine kaybedelim.

-> Otuz yaşındaydım. Önümde yeni on yılın uğursuz, tehditkâr yolu uzanıyordu…  

-> Bir insana dostluğumuzu o yaşarken göstermeyi öğrenmeliyiz, öldükten sonra değil. 

-> Erkekler, tanıdıkları kadınların çekici davranışlarının bir karışımı haline gelirler.

-> Bu öğleden sonra kendimizle ne yapacağız? Peki ya ondan sonraki gün ve sonraki otuz yıl?

-> Mutluluk bir hedef değil, bir andır. Ve çoğu zaman geçip gittiğini sonradan fark ederiz.

-> On sekiz yaşında inançlarımız baktığımız tepelerdir; kırk beş yaşında saklandığımız mağaralardır.

-> Bir adamın hayaletimsi yüreğinde biriktireceği şeylerle hiç bir ateş ya da serinlik başa çıkamaz.

-> Bu dünyada yalnızca kovalananla kovalayan, her an bir şeylerle meşgul olanla yorgun düşmüşler vardır.

-> Dürüst olmaya istekli bir adam diye bir şey yoktur, bu kör bir adamın görmeye istekli olmasına benzer.

-> Vücudu, bir tomurcuğu ima edecek ve henüz bir çiçeği garanti edecek şekilde milimetreye kadar hesaplanmış.

-> İnsanlar derinliklerinden çıkarıldıklarında, ne kadar çekici bir blöf yapsalar da, kafalarını kaybederler.

-> Kendi aklını kullanmayan insan, kitapların en güzeline, en yücesine de inansa özgür düşünemiyor demektir. 

-> İnsanları seviyorum ve onların da beni sevmesini istiyorum, ama kalbimi Tanrı’nın koyduğu yere, içime takıyorum.

-> Kendi aklını kullanmayan insan, kitapların kitapların en güzeline, en yücesine de insansa özgür düşünemiyor demektir.

-> Aklıma geldi ki, insanlar arasında, zeka veya ırk konusunda, hasta ile sağlıklı arasındaki fark kadar derin bir fark yoktu.

-> Hep yılın en uzun gününün yolunu gözleyip sonra da kaçırdığınız oluyor mu? Ben hep yılın en uzun gününü bekler, sonra da kaçırırım. 

-> İki elinizle bir Yale adamını kazıdığınızda, bir sahil güvenlik superguzelsozler.com görevlisi bulursanız şanslısınızdır. Genellikle hiçbir şey bulamazsınız.

-> Bir kızım olduğu için çok mutluyum.Ve umarım o da aptal olur… Çünkü bir kızın dünyada ola bileceği en iyi şey, güzel ve aptal olmaktır. 

-> Caz Çağı devam etmesine rağmen, giderek gençliğin meselesi olmaktan çıktı. Devamı, yaşlılar tarafından ele geçirilen bir çocuk partisi gibiydi.

-> Hayat esasen bir hiledir ve koşulları yenilgi koşullarıdır; kurtarıcı şeyler mutluluk ve zevk değil, mücadeleden doğan daha derin tatminlerdir.

-> Olaylar karşısında son derece kızabilirsin.Küfredebilir kadere lanet okuyabilirsin…Ama yolun sonuna gelindiğinde her şeyi bırakmak zorundasın.  

-> Karanlık köprüden geçerken solgun yüzü tembelce ceketimin omzuna düştü ve elinin güven veren baskısıyla otuz yaşın ürkütücü darbesi yitip gitti.  

-> Gördün işte, kendimi çoğunlukla yabancıların superguzelsozler.com arasında buluyorum, çünkü başımdan geçen hüzünlü olayı unutmaya çalışarak oradan oraya sürükleniyorum. 

-> Benim fikrim her zaman neslime ulaşmaktır. Bilge yazar kendi neslinin gençleri, bir sonraki neslin eleştirmenleri ve sonsuza dek okul ustaları için yazar.

-> Reklamcılık, filmler ve aracılık işi gibi bir dolandırıcılıktır. İnsanlığa yapıcı katkısının tam olarak eksi sıfır olduğunu kabul etmeden dürüst olamazsınız.

-> Çoğu zaman insanlar sarhoş bir adama tuhaf bir saygı gösterirler, tıpkı basit ırkların delilere saygı duyması gibi… Tüm engellerini kaybetmiş birinde hayranlık uyandıran bir şey vardır.