Mustafa Kutlu Sözleri
Ünlü sözler kategorimizdeki yazımıza Mustafa Kutlu Sözleri Resimli, Mustafa Kutlu Kitap Alıntı Sözleri ve Mustafa Kutlu Sözleri Facebook sözlerini okuyabilirsiniz.
Mustafa Kutlu Sözleri Anlamlı
-> Alnımıza “Ya tahammül ya sefer” yazılmış. Bize sefer düştü.
-> Bir araba, bir kat ve bir koca diyordu herkes. Oysa bir araba, bir kat ve bir koca bulan arkadaşlarının şikayetlerini dinler dururdu öbürleri.
-> Yaş kırka varıncaya kadar her boku ye, vur-kır sana delikanlı desinler, lâkin Hakk’a riayet et, sonra dost hayatı, alkol falan neyse fırtına evlenince diner.
-> Unutmak olmazsa insanoğlu nasıl yaşardı bunca acı ortasında.
-> Ancak hayat dediğin nedir ki? Anlaşılmaz bir sır. Kurduğumuz düzen hep öyle sürüp giderek sanırız. Birden ip kopar, ışık söner, her şey darmadağın olur.
-> Bizde hayırlı işin arası açılmaz.
-> Karga milletinde yuvayı dişi kuş yapar diye bir kaide yok. Medeni kuşlar bunlar. Hayat müşterek ve hukuken eşitler.
-> Türbeleri ziyaret edin. Onlar size ölümü, ahireti hatırlatır. Ama asla onlardan yardım ve şefaat istemeyin. Yardım ancak Allah’tan istenir. Lütfen ağaç dallarına bez bağlamayın.
-> Mutluluk fotoğrafa yansır mı acaba, fotoğraf dediğin neyi gösterir?
-> Hürlük dışarıdan gelen bir şey değildir. İçindeki kini, hasedi yok eden insan hürriyete kavuşur.
-> Kökü iman, gövdesi amel, dalları ve yaprakları ilim, meyvesi ahlâk olan bir ağaç.
-> Malum, ömrü uzun ama koklanınca gül kokusu duyulmayan güller de var.
-> Geceler gebedir, meşime-i şebden neler doğar bilemeyiz.
-> Küçük kasabalarda herkes birbirini sesinden bile tanır.
-> Bana din savaşlarından, din yüzünden birbirini doğrayanlardan, aynı dine mensup olup da birbirini katledenlerden bahsetmeyin. Onlar doğru yolun sapık kollarıdır.
-> Kendine uzaktan bakmayı öğren. Bir dolap beygirine benziyorsun. Öyle ahmak, öyle hüzün verici.
-> Fani ile bakinin farkını fark eden için eşya kaç para eder.
-> Eğer inanıyorsak sanat, hakikâte giden yolda bize yardımcı olur. Kalbimizi açar, bizi merhamet ve şefkat sahibi kılar. Kâinatın kitabını, yani temaşayı öğretir. Güzelliğin farkına varırız.
-> Gerçekten bu ülkenin en önemli zenginliği insan unsurudur.
-> Hani gülse bile gözlerinin hüznü ebedi yerinde duran bazı felek vurgunu adamlar vardır…
-> Tâ Adem atamızdan bu yana sürüp gelen zaman bitti; mekân değişti.
-> Vatan sevmektir, benimsemektir, önemsemektir. Vatan mevcudun manasıdır. Vatan ecdadın mirasıdır. Vatan nutuk değil vasiyettir.
-> Yiğit namı ile yürür.
-> İnsan yaza yaza değil okuya okuya yazar olur.
-> Bak ben bu atölyeye çırak olarak girdim, sonunda atölye sahibi oldum. Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah. Doğru çalışın, üç kuruşa tama etmeyin, helal kazanıp helal yiyin.
-> Her doğan çocuk dünyaya tertemiz geliyor. Onu biz kirletiyoruz. Hırs ile, vahşetle, mal-mülk derdi ile.
-> İnatsın inat…İnatçı adamın saçı yatmaz.
-> Hiçbir iş uzaktan göründüğü gibi değildir.
Mustafa Kutlu Kitap Alıntı Sözleri
-> Din eşyanın hakikatına, hayatın mânasına vakıf olmak. Hakk’ın rızasını kazanmak. Ona göre yaşamak. Din teslimiyet, Cenab-ı Hakk’a kul olmaktır. Din Âmentü’ye inanmaktır. O zaman sorular cevap bulur, karanlıklar aydınlanır.
-> Gülme dediğimiz şey sirayet eder, bulaşıcıdır. “
-> Fırtınayı kucaklamak pahalıya mal oldu.
-> Neşesini kaybeden yarışı kaybeder.
-> Bu memlekette niçin emeğin değeri, sabrın meyvesi, hasbî çalışmanın semeresi alınmıyor? Bu memleket kendi kozasını örenlere niçin hiç kıymet vermiyor?
-> Ölüm dahi üzerinden zaman geçtikçe eskiyor.
-> Felsefe bize tefekkür etmeyi öğretir. Onunla iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırmayı öğreniriz. Kur’an-ı Kerim’de “Düşünmez misiniz, akletmez misiniz?” vurgusu çok yapılır.
-> İyiler ilk görüşte tanınmaz. O zaman bi çok kez görüşürüz demek.
-> Böyledir. Bizde iyiler ölmez. Evliya olup aramızda yaşarlar. Nitekim görüyorsunuz işte.
-> Bu alemde güçlü olacaksın aga. Yoksa ezerler seni. Ezmeseler bile soytarı yerine koyup oynatırlar. Bir dilim ekmeğe boyun bükersin…
-> Bu binalar neden bu kadar yüksek? Bu arabalar ne kadar çok. Bu insanların ne kadar acelesi var. “
-> Bir Ağaç Düşlüyorum…
-> Sanat da tıpkı şu yalan dünya gibi bir oyun ve eğlenceden ibarettir.
-> Ölüm ile arkadaş olmak lazım geliyordu ama insanoğlu dünyaya doymuyordu.
-> Bu ömrü kısa gül, herhalde koklanınca gül kokusu duyulan güldür.
-> Yaş kırk dedi mi doğru Hacc’a. Dönünce sakalı salıp, takkeyi başa geçirip, mescitte en ön safta yerini alırsın.
-> Yahu nedir, başkasının derdi gelip gelip bana çarpıyor.
-> Bir evi dışardan bakan içerde ne oluyor bilebilir mi? Bilemez.
-> Sevgili anneme ve babama, sizi üzmek istemezdim ama ihaneti gördüm.
Mustafa Kutlu Sözleri Facebook
-> Kuşlar da kaderle uçar…
-> Ulan alçak dünya, hain dünya, kötülerin dünyası. Ben seni yakmaz mıyım!
-> Gönlünüz bir kere bir işe yatarsa, o işin olmazını göremezsiniz.
-> Kurban olduğum Allah kimsenin rızkını kimseye vermiyor
-> Bir dostu kaybetmek bence bir insanın bir kolunu kaybetmesi gibidir.
-> Seninle harama batmamış bir beldeye hicret edelim.
-> Bazen pencereyi açıp “yeter artık, yeter!” diye bağırasım geliyor.
-> İstanbul böyledir.” Yaşanmaz burada der, çeker gidersin; üç gün geçmeden özlersin.
-> Kitaplardan çok insânlarla düşüp kalkmaya ihtiyacımız var.”
-> Bizim sevdamız artık ahirete kalmıştır, böyle bilsin.
-> Dua âdemoğluna en çok yakışan hâldir.
-> Hayat dediğin nedir ki? Anlaşılmaz bir sır. Kurduğumuz düzen hep böyle sürüp gidecek sanırız. Birden ip kopar, ışık söner, her şey darmadağın olur.
-> Maskeli adamın hiçbir vakit gerçek bir dostu olamaz.”
-> Oysa şiirlerin içine eğilip bakmak lazımdır.
-> Bir Boşnak ile bir Kürt yan yana yatıyor; bir Çerkez ile bir Türk kucak kucağa uyuyordu. İslâmın sancağı yere düşmesin diye oldu bütün bunlar…
-> İnsanlar artık ne doğana seviniyor, ne ölene üzülüyor.Varsa-yoksa, aldım-sattım, yaptım-çattım. ”
-> Memlekette ne fikir kalmış, ne fikir adamı. Çöl olmuş, çöl.
-> Son durak dindir.
-> Bizim hareketimiz, mesuliyet hareketidir. Davamız hayata uymak değil, hayatı Hakk’a uydurmaktır.
-> Bir yerlerden gül kokusu geliyor..
-> Bahçenin, meyvenin, çiçeğin iyileştirici bir gücü de var.
Mustafa Kutlu Aşk Sözleri
-> Mahalle yıkıldı, sokaklarda yabancılar dolaşıyor. Kimse kimseye selam vermiyor. Eşsiz bir yalnızlık yaşanıyor, herkesin yüzü asık ve mutsuzluk moda.
-> Kalabalıkta kimsenin yüzü kendinin değildir, bilirsin.
-> Ama acılar bazen böyle insanların yollarını kesiştirir. Onlar konuşmasalar bile birbirlerini teskin edebilir, birbirlerine dayanırlar.
-> Ne zaman o tahta sıralara oturdum? Ne zaman o bankanın adına sırtımı verdim?
-> Yeter ki insan kaybolmasın, insan bozulmasın. Eşyayı etrafı yenilersin; düzeltirsin ama bozulan insanı düzeltmek zordur, kim bilir kaç nesil alır?
-> Ölüm ile ayrılığı tartmışlar, elli gram ağır gelmiş ayrılık.
-> Bizim sevmediğimiz kimse yoktur. Belki gönlümüze biraz serin gelenler vardır.
-> İnsanoğlunun kaç bin yıllık dostu herhal.
-> Kendime yeni bir dünya kurmaya superguzelsozler.com çalışıyorum. Biliyorum aranızda yerim yok.
-> Zenginimiz bedel verir, askerimiz fakirdendir.
-> Bu ana baba sevgisi görmemiş yetim çocuk bu kadar merhameti nasıl biriktirmiş içinde?
-> Solunan hava, yüzülen su, oturup kalktığın insan, yürüdüğün yol seni değiştirir.?
-> Dünyada ne insanlar var, yüzü insan, içi odun. Neyse.
-> Birey olmak herhalde ormanı hiçe sayan bir ağaç olmayı gerektirmez.
-> Kızım yeter artık gece yarısı oldu, bırak şu kitabı da yatıver.
-> Yarasına dokunmayacaksın. Bilmez de dokunursan ateş olur seni kavurur.
-> Kırıla kırıla un ufak kaldık be! Aldırma…
-> Hülyası olmayınca hayatın ne tadı var?
-> Fakir çocuklarının ilk hedefi kısa yoldan bir mektep bitirip işe girmek, ailesinin geçimine yardımcı olmak. Bunlar arasında ne cevherler var. Ama gelir farkı, bunun doğurduğu adaletsizlik çocukların harcanıp gitmesine sebep oluyor.
-> Din, Âmentü’ye inanmaktır.
-> Umudunu kaybetmeyeceksin arkadaş. Kaybettin işin bitti.