Oğuz Atay Sözleri
Atay’ın eserlerinde, dil ve anlatım biçimindeki yenilikler, ironik ve eleştirel yaklaşım dikkat çeker. Eserlerinde sıkça kullandığı iç monolog ve bilinç akışı teknikleri, okuyucuyu karakterlerin iç dünyasına derinlemesine götürür. Oğuz Atay, edebi kariyeri boyunca geniş bir okur kitlesi edinmiş ve Türk edebiyatında kalıcı bir iz bırakmıştır.
Oğuz Atay Sözleri Anlamlı
-> İnsan olmak zor zanaat.
-> Kendime bile yabancılaştım.
-> İçimde bir boşluk hissi var.
-> Gerçekle yüzleşmekten kaçıyorum.
-> Kendimle yüzleşmekten korkuyorum.
-> Gerçekle hayal arasında sıkıştım.
-> Kendi içimde bir savaş veriyorum.
-> Düşlerim, gerçeklerden daha canlı.
-> Gerçeklerle yüzleşmekten kaçıyorum.
-> ‘Zamana bırakın’. Ne korkunç bir söz!
-> Hayallerim, gerçeklerimden daha güzel.
-> Hayatta en zor şey kendini anlamaktır.
-> Kendi gerçekliğimi yaratmak istiyorum.
-> Beynimi yıllık izne çıkarmak istiyorum.
-> Hayatta en zor şey insanlarla anlaşmak.
-> Beni anlamayan biriyle konuşmak boşuna.
-> Yalnızca kaybettiğinde gerçeği anlarsın.
-> Hayallerimle gerçeği ayıramıyorum artık.
-> Gerçekler acıtır, hayaller ise tatlıdır.
-> İnsan, kendi gerçeğiyle yüzleşmekten korkar.
-> Tabiat, sırlarını bakmasını bilene açıklarmış.
-> Yalnız kalmaktan korktukça yalnızlığım artıyor.
-> Her şeyin bir sonu var, sadece yalnızlığın değil.
-> Beni anlaman için önce senin de yalnız kalman gerek.
-> Yalnızlığı çok seversek, bir gün o da çekip gider mi?
-> Biri var beni ağlatan, güldürenlerden daha çok sevdiğim.
-> İnsanlar birbirlerini anlayabilseydi, kelimeler olmazdı.
-> Kusura bakmayın, sıkıntım var. Kendimi yaşamak zorundayım.
-> Kelimeler bile yanyana gelerek beni tanımlamak istemezlerdi.
-> Ben, yalnızlığı istemekle suçlanıp yalnızlığa mahkum edildim.
-> Beni anlamıyorlardı. Zarar yok. Zaten beni, daha kimler anlamadı.
-> Yalnız insanların kendi içinde başlayıp biten eğlenceleri vardır.
-> Koca bir ömrü harcamak dedikleri gerçeğin altını seninle çizdim ben.
-> Hayatımın başı ve sonu belliydi; hiç olmazsa ortasını kaçırmamalıydım.
-> Yalnızlığına iyi bak, sahip çık. Kaç kişinin emeği var onda kim bilir?
-> Sahte olurum ya da gülünç düşerim diye, yaşamayı bir türlü beceremedik.
Oğuz Atay Aşk Sözleri
-> Daha kaç kez ıskalayacağız hayatı olric? Oklarımız bitene kadar efendim.
-> Ne zaman hayata tutunmaya çalışsak, hep mahrem yerleri denk geldi elimize.
-> İkimiz olduktan sonra, bütün hüzünler, sıcak bir yakınlaşma için bahanedir.
-> Korkuyoruz. Düşünmekten ve sevmekten korkuyoruz. İnsan olmaktan korkuyoruz.
-> Ne çok şey biliyor bu insanlar olric? Herkes işine geleni biliyor efendimiz.
-> Yalnızlığa dayanmanın en önemli şartı, her şeye karşı hazırlıklı bulunmaktır.
-> Düşünmek istemediğim şeyler, düşündüklerim arasında en çok yer kaplayanlardır.
-> İçimde bir çatışma var; bu çatışma, her an beni kendimle kavga etmeye zorluyor.
-> Mutsuz sanıyorlar bizi Olric. Oysa biz mutsuz değiliz, onlar boş yere bu kadar mutlu.
-> Onu hemen unutmadım doğrusu. Fakat içimden bir ses biraz bekle diyordu, sonu iyi olacak.
-> Siz bilmezsiniz albayım : insanlık tek başına kollarımda can verdi. Yanında kimseler yoktu.
-> Hiç kimseyi anlamıyorum. İnsanların arasına karışıp onlara uyduğum için de kendimden nefret ediyorum.
Oğuz Atay Meşhur Sözleri
-> Hayır dostum ben en acıklı anlarımda bile güldürücü sözler bulan bir insanım, kendime acımam bundandır.
-> Bütün hayatımızı yersiz çekingenliklerle mi geçireceğiz Olric? Cesareti yalnız kafamızda mı yaşayacağız?
-> İnsan denilen yaratık çok kıvrak bir şey diye düşündüm ağır ağır. Seyretmek ve farkına varmak daha güzel.
-> Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor anlıyor musun?
-> Akşam serinliğinde çay içimi ısıttı; müzikle birlik oldular ve düşünceye dayanmayan bir hüzün verdiler bana.
-> Çok yükseğe çıkamam; bende yükseklik korkusu var. Kimseyi yarı yolda bırakamam; bende ‘alçaklık’ korkusu var.
-> Gelirmi dersin olric? Gelmez, gelemez efendimiz. Neden olric? Yüreği o kadar büyük sevemezde ondan efendimiz.
-> İçimde bir savaş var, kazananı olmayan; bu savaş, her gün beni tüketiyor ve sonunda kimin kazanacağı belli değil.
-> Gerçekler, hayallerimden daha acı verici; çünkü hayallerimde her şey mükemmel, ama gerçekler acı verici ve zorlu.
-> Umursadığınız insan sizi hayal kırıklığına uğrattığında, insanları önemsemekten vazgeçip yalnızlığı seçiyorsunuz.
Oğuz Atay Kitap Alıntıları
-> Gerçeklerle yüzleşmekten kaçmak, en büyük korkaklıktır; insan, kendi gerçeklerinden kaçtıkça, onları daha da büyütür.
-> Şimdi al yalnızlığımı ört üzerine olric.. Belki o vakit bırakıp her şeyi.. Gelirim bir yerlerden başlamak için yeniden.
-> Fotoğraf çekilerken, nedense kendimizi gülümsemek zorunda hissediyoruz. ‘yani aslında ona bile mutluluk oyunu oynuyoruz.
-> Beni anlamalısın. Çünkü ben bir kitap değilim. Öldükten sonra kimse beni okuyamaz. O yüzden yaşarken anlaşılmaya mecburum.
-> Yemek koyulurken, ‘bu kadar yeter’ dedikten sonra mutlaka bir kaşık daha yemek koyan kişiye ‘anne’ denir. Ve o herşeye değerdir.
-> Fakat oyunları unutacak albayım, yaşamak istiyorsa unutacak. Sadece ağladığını ve bir zamanlar çok mutsuz olduğunu hatırlayacak.
-> Gerçeklerden kaçmak, yalnızca geçici bir çözüm; bir süreliğine kaçabilirsiniz ama sonunda gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalırsınız.
-> Hayat, anlamını bulduğun an bitmiş demektir; hayat, sürekli bir arayış ve keşif yolculuğudur, anlamı bulduğunuzda bu yolculuk sona erer.
-> Hayallerim, gerçeklerden daha acı verici; çünkü hayallerimde yaşamak istediğim hayat, gerçek hayatta asla ulaşamayacağım bir yerde duruyor.
-> Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba? Bir yerlerde benim gibi bir ruhun varlığını hissetmek, yalnız olmadığımı bilmek isterdim.
-> Kendimi hep bir şeyleri kaçırıyormuş gibi hissediyorum; sanki yaşamın tam kenarında duruyor ve bir adım atsaydım her şey daha farklı olabilirdi.
-> İnsan, en çok kendine yabancıdır; başkalarını anladığınız kadar kendinizi anlayamazsınız ve bu yabancılık, hayatınızın her anında sizi takip eder.
Oğuz Atay Sözleri Uzun
-> Mesela ben, pijama üstünü katlamayı kesinlikle bilmem. Bu soruları da bilgeyle konuşamam ya. İnsan bir kadını severse, ona her şeyi sorar ya, neyse.
-> Yalnızlık, paylaşılmayan bir acıdır ve bu acıyı kimseyle paylaşamadıkça derinleşir; insan yalnızlığıyla yüzleşmekten kaçar, çünkü bu acı dayanılmazdır.
-> Öyleyse, ben de hayatımın sonuna kadar aynı yerde kımıldamadan oturacağım. Herkes istediği kadar koşsun. Beni anlayacak insan, oturduğum yerde de beni bulur.
-> En tehlikeli kelime nedir olric? -ama’dır efendim bana göre. -neden olric? -önceden söylenen her söylemi veya kelimeyi öldürür! Mesela, seni seviyorum ama. gibi.
-> Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma, boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı, özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna.
-> Sizinle uzun uzun konuşmak, size bütün dertlerimi superguzelsozler.com anlatmak isterdim. Aslında. çok yalnız bir insanım efendim. Arkadaşların yok mu? diyeceksiniz. Onlara arkadaş demek gerekirse, var!
-> Yaşar gibi yapmaktan, özlemez gibi yapmaktan, iyiymiş gibi yapmaktan, nefes alıp onu içimde tutmaktan, o nefeste boğulmaktan sıkıldım. Ki nefessizlikten değil nefesten boğulmaktır marifetimiz.
-> İnanarak dinlememizi güçleştiriyorlar. İnsan her sözü kuşkuyla karşılıyor artık. Gerçekle düş birbirine karışıyor; yalanın nerede bittiğini anlayamıyoruz. Tutunacak bir dalımız kalmıyor. Tutunamıyoruz.
-> Ve yalnızlık kelimeyle birlikte yaşadı insanın içinde, kelimeler yalnızlığı anlattı ve yalnızlığın içinde eriyip kayboldu. Yalnız kelimeler dindirdi acıyı ve kelimeler insanın aklına geldikçe yalnızlık büyüdü, dayanılmaz oldu.
-> Bu düzmece oyun sona ermeli. Kendi benliğimizi bulmalıyız. Yol verip yakarmaktan vazgeçmeliyiz. Rüyalarımızı gerçekleştirmeye çalışmamalıyız, gerçekleri rüya yapmalıyız. Çelişiksiz dikensiz ve düzgün rüyalarımızı yaşamalıyız. Sözümüzün eri olmalıyız: Kırılacak kafaları kırmalıyız. Bize acınmadığı için acımamalıyız.
-> Ellerime sarılır beni bir gün unutacaksan bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma derdi boş yere mağaramdan çıkarma beni alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna tedirgin etme beni bu sefer geride bir şey bırakmadım tasımı tarağımı topladım geldim neyim var neyim yoksa ortaya döktüm beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim.