Seyyid Kutub Sözleri

Seyyid Kutub (1906-1966), Mısır doğumlu bir düşünür, yazar ve İslamcı ideologdur. 20. yüzyıl İslam düşüncesinde önemli bir yer tutmuş ve özellikle Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) hareketine katılımıyla tanınmıştır. Kutub’un en bilinen eseri, “Fî Zılâl-il Kur’an” (Kur’an’ın Gölgesinde) adlı tefsir çalışmasıdır. Bu eser, sadece dini bir tefsir olmanın ötesinde, İslam’ın sosyal ve siyasi yönleri hakkında da derinlemesine yorumlar içermektedir.

Seyyid Kutub En Güzel Sözleri

Seyyid Kutub En Güzel Sözleri

-> Tevhid olmadan vahdet olmaz.

-> Şeytanın atıyla cennete koşulmaz.

-> İman eden kişi, zulme boyun eğmez.

-> La ilahe illallah yaşam biçimidir.

-> Zulme karşı susan dilsiz şeytandır.

-> İslam, insanı fıtratıyla barıştırır.

-> İman, zulme karşı en güçlü kalkandır.

-> Küfür, insanları esarete mahkûm eder.

-> Allah’a inanan kişi, zulme boyun eğmez.

-> Mümin, hakkı her şeyin üstünde tutandır.

-> İslam, insanlara gerçek özgürlüğü sunar.

-> Güller ve çiçeklerle döşeli bir yol değil.

-> İslam, insanı dünyadan kurtaran tek dindir.

-> Dikenlerle bezeli kanlarla süslenmiş bir yol.

-> Allah’a inanan, en büyük güce inanan kişidir.

-> Allah’a inanan kişi, her şeyden korkusuz olur.

-> Kim için öldüyseniz, ödülünüzü ondan bekleyin.

-> İslam, yeryüzüne adalet getiren bir sistemdir.

-> İslam, yeryüzüne adaleti getirmek için vardır.

-> Cahiliye, insanları dünya hayatına tutsak eder.

-> Batı, insanları manevi bir boşluğa sürüklemiştir.

-> Bir toplumda ahlak yoksa, orada adalet de yoktur.

-> İslam, insanları cahiliyeden kurtaran tek yoldur.

-> Kötülüğe karşı susanlar, kötülüğün bir parçasıdır.

-> Müslüman, Allah’ın hükümlerine boyun eğen kimsedir.

-> Namaz, kul ile Allah arasında bir bağ ve buluşmadır.

-> Ferd şuurunda yerleşmeyen adalet, kanunla sağlanamaz.

-> İslam, insanı her türlü esaretten kurtaran bir dindir.

-> İman, insanı kötülüklerden arındıran en güçlü silahtır.

-> Batı medeniyeti, insanı manevi olarak köleleştirmiştir.

-> Cahiliye sistemi, insanları dünya hayatına tutsak eder.

-> Sözlerimiz, hareketsiz ve cansız birer ceset gibidirler.

-> İnsanın şerefi, onun Allah’a olan bağlılığı ile ölçülür.

-> Toplumları değiştiren, iman sahibi kişilerin cesaretidir.

-> Ben Allah yolunda yaptığım bir iş için asla özür dilemem.

-> Yarısı dünya, yarısı ahiret için çarpan kalple yaşayamam.

eyyid Kutub Sözleri Anlamlı

-> Kötülüğe karşı sessizlik, kötülüğün artmasına neden olur.

-> Gerçek mümin, Allah’tan başka kimseden korkmayan kişidir.

-> Gerçek kurtuluş, İslam’ı hayata hâkim kılmakla mümkündür.

-> Kötülüğe karşı sessizlik, kötülüğün büyümesine neden olur.

-> Ümmet elbet bir gün doğacak. Hiç bir doğum da acısız olmaz.

-> Gerçek özgürlük, yalnızca Allah’a kulluk etmekle mümkündür.

-> İslam, insanlara Allah’ın rehberliğini sunan bir sistemdir.

-> Toplumlar, hakikati haykıran cesur insanlara ihtiyaç duyar.

-> Gerçek adalet, İslam’ın getirdiği ilahi hükümlerle sağlanır.

-> Toplumları adalete kavuşturacak olan, İslam’ın hükümleridir.

-> Toplumları adaletle yöneten, Allah’ın hükümlerine uyanlardır.

-> İslam, sadece bir din değil, aynı zamanda bir hayat nizamıdır.

-> Gecenin en karanlık olduğu an, şafağa en yakın olduğu andır…

-> Gerçek mümin, imanı ile dünyayı değiştirebileceğine inanandır.

-> Dünyayı değiştiren, hakikat yolunda yürüyen cesur insanlardır.

Seyyid Kutub Kitap Sözleri

-> Toplumları değiştirmek için önce zihinleri değiştirmek gerekir.

-> İslam, sadece bir inanç değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır.

-> Aşağılık bir yöntem kullanılarak, şerefli bir hedefe ulaşılamaz.

-> Siz tağutlar ancak bedenlere hükmedebilirsiniz. Düşüncelere asla!

-> Bir milleti köleleştirmenin en kolay yolu, onun ahlakını bozmaktır.

-> İnsanlar hür doğar, ama birçok insan kendi elleriyle köleliği seçer.

-> Batı, insanları maneviyattan koparıp dünya hayatına tutsak etmiştir.

-> İnsanlık, İslam’ın rehberliğine her zamankinden daha fazla muhtaçtır.

-> Hayat, yılların sayısına göre değil, bilincin derinliğine göre yaşanır.

-> Şirin görünmek için İslamı onlara asla olduğundan başka göstermeyeceğiz.

-> Tek hakikat, onu kalblere işlemek ve etkili hale gelinceye dek haykırmaktır.

-> Babamın en çok dikkat ettiği şey, bizim ruhumuza ahiret duygusunu yerleştirmekti.

-> Bir zenginin cennete gitmesi, bir devenin iğne deliğinden geçmesinden daha zordur.

-> Müslüman, hakikatin izinde olan kişidir; eğrilerle savaşı hak yolunda devam ettirir.

-> Gerçek köleler; boyunduruk zincirlerini kafalarında değil, benliklerinde duyanlardır.

-> Allah’a giden yolun sorumluluğunu bilen yolcular geri dönmez ve umutsuzluğa kapılmazlar.

-> Hayata hükmetmeyen İslam, İslam değildir. Onu hayatına geçirmeyen Müslüman, Müslüman değildir.

-> Üzerine ‘La İlahe İllallah’ bayrağı dikilmeyen hiçbir toprak parçası Allah adına kurtarılmış değildir.

Seyyid Kutub Kitap Alıntıları

-> Üzerinde ‘Lailahe illallah’ sancağı dalgalanmadıkça hiçbir toprak parçası Allah için kurtarılmış olmaz.

-> Kuşkusuz Kur’an, ancak eylem için bilgi edinme ruhu ile kendisine yönelen ruha açar bütün zenginliklerini.

-> Onlara hoş görünmek derdine düşerek İslamı olduğundan başka bir biçimde kesinlikle sunmayacağız insanlara.

-> İnsanları kötülüklerden alıkoymayan namaz, bırakın onları Allah’a yaklaştırmayı, ancak Allah’tan uzaklaştırır.

-> Irkçılığa değil, taassuba değil, toprağa değil, bayrağa değil, menfaate değil, ganimete değil Allah’a davet et!

-> Kalem sahibi kimseler, birçok işleri yapabilirler superguzelsozler.com ancak; fikirlerin yaşaması pahasına kendilerini feda etmek şartıyla.

-> Kardeşim sen parmaklıklar arkasında da olsan özgürsün Sen prangalara vurulsan da özgürsün Allah’tan başkasına boyun eğme.

-> Ya bütünüyle izzet, şeref ve özgürlük olan yüce Allah’a kulluk.. Ya da tamamıyla zillet ve mahkumiyet olan Allah’ın kullarına kulluk.. Dileyen dilediğini seçsin!

-> Bir milletin iki nesli birbirine i’tikad yönünden muhâlefet ederse, aradaki bütün bağlar kesilir. Hatta i’tikad ipi kopunca karı ile koca, baba ile evlât arasındaki bağlar dahi kopar.

-> Özgürlüğün yumruğu, zulüm karşısında kanayabilir. Fakat öldürücü darbeler daima onundur. Özgürlüğün hiç şüphesiz bir karşılığı vardır. Esaretin esaret olabilmek için kurbanlar verdiği gibi, özgürlük de özgürlük olabilmek için kurbanlar vermesin mi?

-> O yol!… Bütün putları yeryüzünden yok etme yolu, insanları yalnız Allah’a kul etme yolu. İnsanları kula kulluktan kurtarıp kulların yaradanına kul ettirme yolu.. İnsanları zorla inancını kabul etttirme yolu değil. Fertlere baskı yapan siyasi iktidarları devirme yoludur.

-> Müminin dünyası öylesine geniş, öylesine kapsamlı, öylesine derin, öylesine yüce, öylesine güzel, öylesine mutlu bir dünyadır ki, onun yanında inanmayanların dünyaları, küçük, sönük, düşük, değersiz karanlık ve mutsuzluk dünyasına dönüşür. Bu ise gerçekten büyük bir hüsrandır. Hem de ne hüsran.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir