Nazım Hikmet Ran Sözleri
Nazım Hikmet Ran, 20. yüzyıl Türk şiirinin en önemli ve yenilikçi isimlerinden biridir. 15 Ocak 1902’de Selanik’te doğmuş ve 3 Haziran 1963’te Moskova’da hayatını kaybetmiştir. Şiirlerinde serbest ölçüyü kullanarak Türk edebiyatında büyük bir dönüşüm yaratan Hikmet, aynı zamanda siyasi görüşleri ve aktivizmiyle de tanınır.
Nazım Hikmet Ran En Güzel Sözleri
-> Benim gönlüm bir kartaldır.
-> Nabzını boşlukta sayan bir gece.
-> Cebimde yoktu ! Yüreğimden verdim.
-> Bence sen de şimdi herkes gibisin.
-> Çok pahalı ödedim inanmanın bedelini.
-> Değmiyor bazen uğruna yorulduklarımız.
-> En güzel günlerimiz, henüz yaşamadıklarımız.
-> Gökyüzünü başımın üstünde görmek bana yasak.
-> Biz başka severdik. O yüzden başka sevemedik.
-> Ve sevmek bir kere bile ölmemekmiş meğer. Sevmek
-> Denizler, insanlar ve umut hiç tükenmez. Denizler
-> Sende uzaklığı; sende ben, imkansızlığı seviyorum.
-> En fazla bir yıl sürer yirminci asırlarda ölüm acısı.
-> Gece gelen telgraf dört heceden ibaretti: vefat etti.
-> Ve gayrisi mesela benim on sene yatmam laf-i guzaftır.
-> En güzel deniz: henüz gidilmemiş olandır. En Güzel Deniz
-> Önemli olan zamana bırakmak değil, zamanla bırakmamaktır.
-> O bensizliği göze aldıysa, ben onsuzluktan bir şey kaybetmem.
-> Halbuki içimde senin aşkına dair öyle şarkılar söyleniyor ki.
-> Yazılarım otuz-kırk dilde basılır, türkiye’mde türkçemle yasak!
-> Yürekli bir kadının başı, yüreksiz bir adamın omzuna ağır gelir.
-> Umuda bin kurşun sıksada ölüm, unutma! Umuda kurşun işlemez gülüm.
-> Kelebek misalidir aşk; anlamayana ömrü günlük, anlayana bir ömürlük!
-> Dost uğrunda ölmek kolay, fakat uğrunda ölünecek dostu bulmak zordur.
-> Açlıktan kıvranan çocukların gözlerinde yıkılmış bir dünya var. Açlık
-> Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın. Yaşamaya Dair
-> Bütün insanları kardeş bil, kardeş bilmezsen, insan olamazsın. Kardeşlik
-> Ve sana söylemek istediğim en güzel söz: henüz söylememiş olduğum sözdür.
-> Sen benim sarhoşluğumsun, ne ayıldım, ne ayılabilirim, ne ayılmak isterim!
-> Şimdi ön yaşına bastı. ben içeri düştüğüm sene ana rahmine düşen çocuklar.
-> Şair başarılı olmak için, yapıtlarında maddi yaşamı aydınlatmak zorundadır.
-> Evet. Belki umudum kalmadı geleceğimden; ama asla pişman değilim geçmişimden.
-> Bu dünya bizim, biz bu dünyanın; ne zamana kadar sürecek bu kavga? Dünya Bizim
-> Bir şey değil, seni düşünmek güzel şey; dünyada her şeyin üstünde. Seni Düşünmek
-> Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
-> Ben sana mecburum bilemezsin, adını mıh gibi aklımda tutuyorum. Ben Sana Mecburum
Nazım Hikmet Ran Sözleri Resimli
-> Başka bir dünyada, başka bir hayatta, belki de başka bir zamanda. Başka Bir Dünyada
-> Gelecek günler için gökten ayet inmedi bize. Onu biz kendimiz vaad ettik kendimize.
-> Yaşamak bir zeytin ağacına yaslanıp, sessiz sessiz iç çekmek gibidir. Yaşamaya Dair
-> Şehrime gel sevgilim… Yarın çık gel. Bırak her şeyi; ‘bir bekleyenim var’ de gel.
-> Günler ağır günler ölüm haberleriyle geliyor. En güzel dünyaları yaktık ellerimizle.
-> Dönüp duran bir çark. Akıp giden bir zaman. Yine, yeniden bir sabah. Günaydın yaşamak.
-> Bu gol iznik golüdür. durgundur. karanlıktır. derindir. bir kuyu suyu gibi içindedir dağların.
-> Ne ben sana kızarım, ne de zatın zahmet edip bana kuşsun. Artık seninle biz, düşman bile değiliz.
-> Gerçek şair kendi aşkı, kendi mutluluğu ve acısıyla uğraşmaz. şiirlerinde halkının nabzı atmalıdır.
-> Ve biz yine bir kış daha geçireceğiz: büyük öfkemizin içinde ve mukaddes ümidimizin ateşinde ısınarak.
-> Ben hem kendimden bahseden şiirler yazmak istiyorum, hem bir tek insana, hem milyonlara seslenen şiirler.
-> Seninle ben aynı insanız gibi geliyor bana, sen ağladığın zaman ağlamak, güldüğün zaman da gülmek istiyorum.
-> Sevdiğin müddetçe ve sevebildiğin kadar, sevdiğine her şeyini verdiğin müddetçe ve verebildiğin kadar gençsin.
-> Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne.
-> Günler gitgide kısalıyor, yağmurlar başlamak üzere. Kapım ardına kadar açık bekledi seni. Niye böyle geç kaldın?
Nazım Hikmet Ran En Güzel Sözleri
-> Sevmek, sevdiğin kişiyle birlikte olmak değildir unutma! Çünkü aşk; onunla yaşamak değil, onu yaşamaktır aslında. .
-> Korkma giderken ‘b’yi alıyorum, gerisini sana bırakıyorum. Nede olsa sen bitirdin bizi. Öyleyse sende kalmalı ‘izi’.
-> Gelinler aynada saçını tarar, aynanın içinde birini arar. Elbet böyle sizi de aradılar. Gelinlere kıymayın efendiler.
-> Seni seviyorum, ama nasıl: avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kirasıya, çıldırasıya.
-> Büyük insanlığın toprağında gölge yok sokağında fener penceresinde cam ama umudu var büyük insanlığın umutsuz yaşanmıyor.
-> Bilmezden gelişim, aptala yatışım kaybetme korkumdan değil; karşımdakilerin yalan söyleme potansiyellerine olan merakımdandır.
-> Bende her mısra bir yanardağ hatırlatır. Ben ki; halkın ne alın terinden on para çalmışım ne de bir şairin cebinden bir satır.
-> Büsbütün unuttum seni eminim, maziye karıştı şimdi yeminim, kalbimde senin için ..Yok bile kinim, bence sen de şimdi herkes gibisin.
-> Vicdanla birlikte, şeref ararım ben sevdiklerimde. Her zaman doğru değildir elbet seçimlerim; zaman gelir, şerefsizleri” de severim.
-> Düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selam! Paranın superguzelsozler.com padişahlığını, karanlığını yobazın ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selam!
-> Daha son sözü söylemedi hayat! Belki yarınlar, mutlu sonlar var. Yeniden başlamak yorar insanı; Ama sonunda kavuşmak, mutlu olmak var.
-> Matematik, sibernetik, fizik, müzik, tüm bunlar, eninde sonunda, sadece, insanlar şiir okumayı öğrensinler ve anlasınlar diye gereklidir.
Nazım Hikmet Ran Sözleri Uzun
-> Memleketimi seviyorum:çınarlarında kolan vurdum, hapisanelerinde yattım. hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.
-> Ve aynı ihtirasla tekrar ediyorum yine. onlar ki; toprakta karınca, şu da balık, havada kuş kadar çokturlar. korkak, cesur, cahil ve çocukturlar.
-> Sana gelince; ne ben sezarım, ne de sen brütüssün. Ne ben sana kızarım, ne de zatın zahmet edip bana küssün. Artık seninle biz, düşman bile değiliz.
-> Canım karıcığım, bir tanem, sende henüz karşılığını alamadığım bir mektubum var. Sende yüreğim var, canım var, aklım fikrim var, sende her şeyim var.
-> Yağmur yağıyordu boyuna. sözü onlar alıp dediler ona :”daha pazar kurulmadı kurulacak. esen rüzgâr durulmadı durulacak. boynu daha vurulmadı vurulacak.
-> Memleketim:bedreddin, sinan, yunus emre ve sakarya, kurşun kubbeler ve fabrika bacaları benim o kendi kendinden bile gizleyerek sarkık bıyıkları altından gülen halkımın eseridir.
-> Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin. Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için.
-> Çok şükür aşığım. Bana öyle geliyor ki bir tek insana, yüz milyonlarca insana, bir tek ağaca, bütün ormana, tek bir düşünceye, bir çok düşünceye ve fikre aşık olmadan yaşamak, yaşamak değildir.